En Yeni Eskimeyen Şiirimizden Hoş Bir Sada Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Eskimeyen Şiirimizden Hoş Bir Sada sözleri ve alıntılarını, en yeni Eskimeyen Şiirimizden Hoş Bir Sada kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hicretinden berü gözden döküp eşki zemzem
Ka’be’ye oldu siyeh câme-i mâtem mu’tad
Nabi
( Sen hicret ettiğinden beri zemzem göz yaşı dökmektedir.
Kabeye siyahlar matem elbisesi olmuştur ..)
Dest-bûsi arzusuyle ölürsem dostlar
Kûze eylen toprağım şunun anınla yâre su
Fuzuli
(Dostlarım! Şayet onun elini öpme arzusuyla ölürsem, öldükten sonra toprağımı testi yapın ve onunla sevgiliye sunun)
Hikmet-i dünya ve mâfiha bilen Arif degül
Arif odur bilmeye dünya vü mafiha nedür
Fuzuli
(Dünyanın hikmetini ve onda bulunanları bilen kişi Arif değildir. Arif olan dünyayı ve içindekileri bilmeyendir )
Bende yok sabr u sükun sende vefadan zerre
İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere
(Nabi )
*Bende sabır ve sükunet, sende vefanın zerresi yok
İki yoktan ne çıkar düşünelim birkere ..
Çeşm-i ibretle nazar kıl bu dünyâ bir misâfirhânedir
Bir mukîm âdem bulunmaz ne acîb kâşânedir
Bir kefendir âkıbet sermâyesi şâh ü gedâ
Pes buna mağrûr olan mecnûn değildir yâ nedir
(Lâedrî)
(İbret gözüyle bak ki bu dünya bir misafirhanedir. Kalıcı bir insanın bulunmadığı pek acayip bir köşktür. Sultanın da kölenin de en nihayet sermayesi bir kefendir. Bu dünya ile gururlanan, ona güvenen deli değildir de nedir?)
Müft mesken sanır cihânı kişi
Nakd-i ömrün verir kirâ yerine
(Bursalı Abdî Çelebi)
(İnsanoğlu dünyayı bedava mesken zanneder. Oysa o, kira yerine ömür denilen nakdi ödemektedir.)
Yoluna cânâ revân etsem gerek cânım dedim
Yüzüme bin hışm ile bakdı dedi cânın mı var
(Zâtî)
(Ey Sevgili! Yoluna canımı verip sana kurban olsam, dedim. Yüzüme öfke ile baktı ve senin canın mı var diye söylendi)
Gel gel berü ki savm u salâtın kazası var
Sensiz geçen zamân-ı hayatın kazası yok
(Nesîmî)
(Ey sevgili!) Gel gel beri ki oruç ve namazın kazâsı mümkündür, ama sensiz geçen günlerin telafisi kazâsı mümkün değildir.)
Bir kul yapamadığı farz ibadetlerin, eda edemediklerinin kazâsını yapabilir. Ama Allah'tan (c.c.) gafil olduğu zamanların, Allah'tan (c.c.) uzak geçirdiği zamanların kazasını yapamaz. Onun içindir ki eskiler, derviş için ibnü'l-vakt demişlerdir. Yani vaktin çocuğu. Yani vaktinin kıymetini bilip değerlendiren, yaratanla rabıtasını bir an olsun gaflet bıçağıyla kesmemeye gayret eden.Nesîmî'nin bu beytinin bir kitap hacminde açıklaması yapılabilir.