"Dünyamız kokuşuyor. Savaşları unutma. Belki şu anda bir uçak havalandı. Kayıyor... Yaklaşıyor... Bir el uzandı... Uzanacak. Çoluk, çocuğuyla uyuyan bir ulusun üzerinde. Bombalar."
"...Hala umut mu bekliyorsun onlardan? Üç günlük, beş günlük kız çocuklarının nüfus kağıtlarına "Bakire" diye yazdırıp, her şeyden habersiz minnacık omuzlarına yıllarca sorumluluk yükleyen, toplum mudur yoksa umut beklediğin?.."
Öyle bir şartlanmamız var ki, yüzümüzün akıyla yaşayabilmemiz için yüzümüzün kirli kanını gizlemek gerektiğini öğrettiler bize. Değil başkalarıyla, kendimize bile iki yüzlü konuştuk çoğu kez. Yazıklar olsun, ruhumuzdaki sır dilini tembelleştiren her şeye.