Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Evlilik ve Ahlak

Bertrand Russell

Evlilik ve Ahlak Gönderileri

Evlilik ve Ahlak kitaplarını, Evlilik ve Ahlak sözleri ve alıntılarını, Evlilik ve Ahlak yazarlarını, Evlilik ve Ahlak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belki, bilgimizi genişlettikçe, en iyi cinsel ahlakın, bir iklimden ötekine, bir rejimden ötekine, değişeceğini söyleyebileceğiz.
Geleneksel ahlak, kendi kendini kontrol etmeyi istediği için değil, kontrolü yanlış yerde istediği için yanılmıştır.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
çeviri hataları olabilir, görmezden gelmeli!
Cinsiyetin de içki gibi, damağa dokunmayacak gibi, konsantre bir şekilde alınması gerekiyor, çünkü ancak bu şekilde yetkililerin gözünden kaçabiliyor.
Sayfa 110Kitabı okudu
Deme!
Fırsat düşünceyi doğurur, düşünce de isteği, dinsel kaygılar olmadığı zaman da istek, eyleme çevrilir.
Değerli ve büyük her şey gibi, böyle bir aşk, kendi ahlak sistemini gerektirir ve çoğu zaman oldukça bir fedakarlık ister ve bu fedakarlık istenerek yapılmazsa, aşkı temelinden yıkar.
Sayfa 208Kitabı okudu
Evli kadınların istihdam edilmemelerinin altında erkeklerin onların üzerindeki ekonomik güçlerini yitirmeme arzuları yatmaktadır.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Benim kanım, bunu biraz tereddütle söylüyorum, kabul edilecek olan toplumsal ilişkilerde babalığın yok edilmesi erkeklerin duygusal yaşamlarında düşüklük ve hafiflik eğilimleri yaratarak yavaş yavaş büyüyen keder ve can sıkıntısıyla sonuçlanacak, dölün devamı giderek ölecek ve azalan insan soyunu, eski gelenekleri koruyan ırklar sürdürecektir. Ama düşüklüğün ve kederin kaçınılmaz olduğu kanısındayım. Nüfustaki azalma annelik mesleğine tatminkar bir ödemeyle önlenebilir ancak
Sayfa 133Kitabı okudu
Yeryüzünde iki genç insanın birlikte yaşamasını, ayrı yaşamalarından daha pahalı hale getirecek hiçbir neden yoktur.
Sayfa 110Kitabı okudu
Ona göre gençler, bilinen evliliklerden üç noktada ayrılan yeni tür evlilikler yapmalıydılar. Birinci nokta, belli bir süre çocuk yapmak istenmemelidir, bunun için de en uygun doğum kontrol bilgileri genç çiftlere verilmelidir. İkinci nokta, çocuk olmadığı ve kadın hamile bulunmadığı sürece karşılıklı rızayla ayrılınabilmelidir ve üçüncü nokta, boşanma sonunda kadın nafaka talep etmemelidir. Eğer bu kurum yasayla oluşturulabilirse gençlerin büyük çoğunluğunun, örneğin üniversite öğrencilerinin, sürekli bir birlikteliği, müşterek yaşamayı ve mevcut cinsel ilişkilerinin Dionysos* * özelliklerinden kurtulmayı, tercih edecekleri savına ben de katılıyorum.
Sayfa 109Kitabı okudu
Fahişelerle ilişki kurmak bir alışkanlık halini alırsa erkek üzerinde de aynı şekilde kötü etkileri olur. Cinsel ilişkide bulunmak için karşısındakini hoş tutması gerekmediği duygusunu bir alışkanlık haline getirir. Ayrıca eğer genel ahlak kurallarını kabul ediyorsa, cinsel ilişkide bulunduğu tüm kadınları küçük görecektir. Bu yapıdaki bir kafanın evliliğe karşı tepkisi son derece olumsuz olabilir, bu tepki evliliği fahişelikle bir tutan bir biçim alabileceği gibi, bunun tam tersi bir biçime de dönüşerek evlilikle fahişeliği elinden geldiğince birbirinden ayırabilir. Bazı erkekler derin bir saygı ve sevgi duydukları kadınlara karşı cinsel birleşme arzusu duyamazlar. (...) Çok uç noktalara gitmeye gerek yok, eski terbiye almış erkekler, karılarına onları ruhsal olarak eldeğmemiş kılan ve cinsel haz almaktan alıkoyan, abartılmış bir saygı gösterirler. Benzer olumsuz sonuçlar, bunun tam tersinden, erkeğin karısını fahişe gibi görmesinden de çıkmaktadır. Bu cinsel birleşmenin ancak iki tarafta onu istediği zaman gerçekleşeceğini ve her zaman bir kur yapma döneminin sonunda yakınlaşılabileceğini göz ardı etmeyi doğurur. Karısına karşı kaba ve haşindir ve karışında kolay kolay silinmeyecek bir tiksinti yaratır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Uzun yıllar süren ve yaşanmış olan derin duygusal olaylarla dolu bir birliktelik, ne kadar güzel olursa olsun, ilk günlerin aşkından çok daha zengindir.
Kadınlar arasında, kendilerinin seksten daha az tad aldıkları için erkeklerden ahlaksal olarak daha üstün oldukları inancı oldukça yaygındı. Bu inanç karıyla koca arasında içten beraberliği olanaksız kılıyordu. Elbette bunun tutulur bir yanı yoktu zira seksten tad almamak erdemli olmaktan öte bedensel ve ruhsal eksikliktir, tıpkı yemek yemekten tad almamak gibi bir şeydir bu ve yüzyıl önce hanımlardan beklenen işte buydu.
Bunlardan en önemlisi hali vakti yerinde olanlar arasında kötü cinsel eğitim köylülerden çok daha yaygındır. Köylü çocukları sadece insanlar arasında değil hayvanlar arasında da gözledikleri yaşamın gerçekleriyle, erken yaşlarda tanışırlar. Böylece hem bilgisizlikten hem de müşkülpesentlikten korunmuş olurlar. Bunların tam tersine cinsel konularda tüm pratik bilgilerden uzak tutularak titizlikle eğitilen zengin çocukları ve hatta çocuklarını kitaplarla yetiştiren en çağdaş ana babalar, köylü çocuklarının erken yaşlarda edindikleri pratik yatkınlığı verememektedirler.
O kadar şey anlattıktan sonra bu sonuca bağlaması.. :D
Sonuç olarak denilebilir ki eğer her iki taraf da evlilikten pek büyük mutluluklar beklemiyorlarsa, mutlu denilen evliliği gerçekleştirmişlerdir.
Çoğunlukla insanların çok az farklılaştıkları yerlerde evlilik oldukça kolaylaşıyor. Erkeğin diğer erkeklerden, kadının diğer kadınlardan çok az farklı olduğu durumlarda, onunla değil de bununla evlenmiş olmalarının can sıkıcı hiçbir elle tutulur yanı kalmıyor ortada. Fakat insanlar eşlerinde hoşlandıkları bir dolu ilgi, tad ve iş isterler ve elde etmek istediklerinden daha azını buldukları zaman, doyumsuzluk duyarlar.
1.419 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.