En Eski Evrensel İşleyiş ve Ruhların Hasadı Gönderileri
En Eski Evrensel İşleyiş ve Ruhların Hasadı kitaplarını, en eski Evrensel İşleyiş ve Ruhların Hasadı sözleri ve alıntılarını, en eski Evrensel İşleyiş ve Ruhların Hasadı yazarlarını, en eski Evrensel İşleyiş ve Ruhların Hasadı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benim anlayışıma göre en büyük savaş insanın zihninde devam etmektedir. Bu savaş, olunan şeyle olunması gerektiği düşünülen şey arasında, kazanmanın mümkün olmadığı karanlık bir savaştır.
Oysa bir akıl/beden/ruh bileşimi olan insan, bir bedenden çok daha fazla bir ruhtur ve sonsuz değerdedir.
Yaşam sonsuzdur ve bir ömür ile sınırlandırılamaz. Elbette ilgimiz bu
yaşamı olabilecek en güzel şekilde yaşamaya yönelik olabilir. Ancak evrensel oyuncular olan bizler için başarı, yaşamın gündelik kriteri değildir.
Bizim başarımız, kalplerimizin ne kadar açık olduğuyla ve hizmet yolunda koşulsuz sevgiyi ne kadar sunduğumuzla ölçülür.
Sayfa 22
Ruhsal çalışmanın özü zihnen bilmek değildir.
Bu bir bilinç ya da içsel biliş, duygu ve hissetme meselesidir ve zemini de imandır.
Sayfa 23
Aydınlanma olarak adlandırılan bu şey bazen umutsuz bir mücadeleye dönüşebilir. Ve bazılarımız için bu süreç, yaşam realitesinden umutsuz bir kaçış arzusunu da içinde
barındırabilir. Bu şiddet ve acı dolu zor yaşamdan...
Ancak gerçek şu ki bu kaçma arzusu aydınlanmayı getirmez. Çünkü bu değişim ve dönüşüm süreci, insanın var olan her şeyi kabulünden geçmektedir. Bu süreç sevgiyle izin verme, merhamet ve yaşamdan keyif alma sürecidir. Her ne yapmış ve yapıyor olursak olalım, benliğimizi ve her şeyi kucaklama sürecidir.
Sayfa 23
özü itibariyle içsel bir yolculuk olan ruhsal tekamül işi,
varlığın nesnel bir kanıta dayanmaksızın kendi süreçlerinden öğrenmesini ve bilincini bu şekilde genişletmesini içerir. Tekamülün doğası ve evrensel kurgusu bu şekildedir
Sayfa 30
Öyle bir zamandayız ki hem gezegenin hem de üzerinde yaşayan insanların tekamülde bir büyük devreyi geride bırakacakları evrensel bir fenomenin en kritik noktasındayız.
yaşadığımız gerçekten de zor olmasına rağmen son derece kıymetli ve içinde muazzam fırsatlar taşıyan bir değişim-dönüşüm devresidir.
Bu keyifli ve zorlayıcı yolculukta sanıyorum idrakine adım adım vardığımız en önemli şey, sonsuz şekil ve idrakte tezahür eden Varoluş’un muazzam ve sonsuz bir Birlikle ve gizemle kaplı olduğudur.
Söylemek gerekir ki uyanış ve arayış sürecinde olan her varlık, tüm
kadim öğreti ve bilgilerde dahi yalnızca kendisinin doldurması gereken
bir boşluğu hisseder. Çünkü o boşluk bizim Varoluşsal benzersizliğimizdir
Tekamül, bu kozmik oyunun her şeyi kapsayan deneyimsel kurgulamasıdır.
Çünkü Varoluş oyunu bir deneyim oyunudur ve onun mevcudiyetini sağlayan kurgulama da evrensel boyutta tüm düzeyleri içine alan tekamül olgusudur.
Ve bu evrensel oyunun bizim şimdi içinde olduğumuz düzeyinde her varlık kendi benzersizliğini tanımak, kabul etmek, yeterli düzeyde dengelemek, sevmek ve kendini Varoluş’a açmak yoluyla en nihayet koşulsuz sevgiyi ifade etme noktasına gelir
Şu bir gerçek ki günlük yaşam içinde düşük düzeyli arzular bilinci ve
dikkati dünya oyununda tutarken ve böylece illüzyonun perdesi kalınlaşırken, ‘‘ben kimim?’’ ve ‘‘burada ne yapıyorum?’’ gibi en temel ve gerçek soruları sorduracak olan uyanış arzusuna sahip olmak güçtür.
Ancak her durumda devreye bir katalizör girebilir ki çoğumuzun uyanış süreci genellikle zorlayıcı ve bazen de travmatik katalizörlerle doludur.
Çünkü uykudan başını kaldırıp içeri dönmek ya da ilerlemek için insan varlığının buna ihtiyacı vardır.
Fakat yine de en büyük katalizör, her şeyin BİR olduğunu söyleyen anlayışlardır ki devre sonu itibariyle hepimizin kullandığı katalizör de budur.
Varoluş’un kendisini ifade etmesine izin veren bir kabul
içinde kendini büyüten her varlık, bu kritik dönemde büyük bir fırsata sahiptir. Çünkü bilgiler herkese açılmıştır ve şu an gezegeni kuşatan enerji, kalbin ve evrensel sevginin yolunu seçen her varlık için son derece elverişli ve katkı sağlayıcıdır. Bu zamanlar, gerçekten de bilincin en yüksek potansiyel kazandığı zamanlardır. Zira bu büyük devre sonu dediğimiz gezegensel geçiş ve hasat vaktidir.
BİR’e giden yolda son derece önemli olduğu üzere, her varlık bir çelişki olarak karşısına çıkan kader ile özgür irade olgularını buluşturmalı ve barıştırmalıdır.
Bunun yapılması her bir adımda kaderin değişmez bütünlüğüne isyanın ve oyunun değişken dinamiğine yönelik kaderci anlayışın hakim olmaması açısından son derece önemlidir.
Burada kader BİR’dir ve oyun sonsuzluk boyunca oynanan özgür irade oyunudur. Her şey sonsuz olasılık ve olanaktır.
Seçimler özgür iradeyle yapılır, ancak seçimlerin yapılacağı malzeme ve bilgilerin hepsi tek BİR planın parçalarıdır.