Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kullanım Kılavuzu

Evrim

Francisco J. Ayala

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsanların ve suda yaşamayan başka omurgalıların embriyolarında, solungaçlarla nefes almamalarına rağmen, solungaç yarıkları görülür. Bu yarıklar bütün omurgalıların embriyolarında bulunur, çünkü ortak ataları, bu yapıların ilk kez gelişmiş olduğu bir balıktır.
Sayfa 24 - Aylak YayınlarıKitabı okudu
"Birçok mensubu vatanperverlik, sadakat, itaat, cesaret ve sempati ruhuna yüksek ölçüde sahip olduğundan, her zaman birbirine yardım etmeye ve ortak yarar için kendilerini feda etmeye hazır bir kabilenin diğer çoğu kabileye galebe çalacağına hiç kuşku yoktur; bu doğal seçilim olacaktır. Bütün devirlerde, dünyanın her yerinde kabileler başka kabilelerin yerini almıştır; bu başarılarının bir unsuru da ahlak olduğundan, ahlak standardı ve iyi donanımlı insanların sayısı her yerde artma ve yükselme eğilimi göstermiştir." -Charles Darwin (İlkel ve Medeni Devirlerde Entelektüel ve Ahlaki Melekelerin Gelişimi Üzerine)
Sayfa 188 - Aylak KitapKitabı okudu
Reklam
İnsanlardaki solungaç yarıkları gibi, hiçbir zaman tam olarak gelişmemiş embriyonik kalıntılar, her tür hayvanda ortaktır. Ne var ki bazıları, yetişkinlerde evrimsel ataları yansıtan kalıntılar olarak varlıklarını sürdürür. İnsanlarda tanıdığımız kalıntı organlardan biri apandisittir. Bu solucana benzeyen yapı, kalın ve ince bağırsakların birleşme noktasında bulunan, ince bağırsağın körbağırsak denilen kısa bir bölümüne bağlıdır. İnsan apandisiti, tavşan ve başka otoburlar gibi memelilerde bulunan, geniş bir körbağırsakla apandisitin, bakterilerin yardımıyla sindirilmesi için sebze selülozunu depoladığı, tam anlamıyla gelişmiş bir organın işlevsiz bir kalıntısıdır. Kalıntılar, tasarımla yaratıma karşı kanıt oluşturan, ama doğal seçilimle evrimin sonucu olarak tam olarak anlaşılabilir olan kusurluluk örnekleridir.
Sayfa 25 - Aylak YayınlarıKitabı okudu
Zekanın kalıtımla miras alındığı, yani daha kesin bir dille, bireyler arasında gözlediğimiz IQ farklılıklarının büyük ölçüde miras alınan genlerden kaynaklandığı sonucuna varabiliriz. Öyle görünüyor ki, belli bir insan nüfusunda, zekadaki farklılaşmanın yüzde 70'i genetik, yüzde 30'u çevresel etkilerden kaynaklanmaktadır.
Sayfa 158 - Aylak YayınlarıKitabı okudu
Hiçbir doğal çevre homojen değildir, bir bitki ya da hayvan nüfusunun doğal çevresi daha ziyade az çok birbirinden farklı alt çevrelerden oluşan bir mozaiktir.
Böcekler ve başka omurgasızlar, genetik olarak memeliler ve başka omurgalılardan daha büyük bir genetik farklılaşma gösterirler; çapraz döllenmeyle üretilen bitkiler, kendi kendine polenlenmeyle üreyen bitkilerden daha fazla farklılaşma gösterir.
Reklam
Dünya'da hayatın kökenleri, 4 milyar yıl öncesi kadar erken bir tarihe uzanıyor olabilir. Bugünkü bakterilere benzer organizmaların 3,5 milyar yıl önce yaşadığına dair kanıtlar mevcuttur. Bugün yaşayan, sayıları tahminen 10 milyonu bulan bütün türler, bu ilk basit organizmalardan evrimle türemişlerdir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.