Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kullanım Kılavuzu

Evrim

Francisco J. Ayala

Evrim Gönderileri

Evrim kitaplarını, Evrim sözleri ve alıntılarını, Evrim yazarlarını, Evrim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısa Tarihçe
Organizmalar çağlar içinde daha alçak biçimlerden daha yüksek biçimlere doğru evrilir, bu süreç bugün de devam etmektedir ve her zaman zirve noktası insanlardır. Organizmalar alışkanlıkları sayesinde ortamlarına uyum sağladıkça, değişiklikler meydana gelir. Bir organın ya da yapının kullanılması onu güçlendirir, kullanılmaması silinip gitmesine neden olur. Örneğin, bir atletin sağlam kaslar geliştirdiğini görürüz, apandisit gibi kullanılmayan organlarsa ölüp gider.
Sayfa 14
Kısa Tarihçe
Büyük Fransız doğabilimci Jean-Baptiste Lamarck, canlı organizmaların bir ilerlemeyi temsil ettiği ve insanların en yüksek biçimi oluşturduğu görüşünü savunuyordu. Lamarck 1809'da, Darwin'in doğduğu yıl basılan Philosophie Zoologique (Zoolojinin Felsefesi) adlı kitabında, ilk geniş kapsamlı evrim kuramını ortaya attı.
Sayfa 14
Reklam
Gidiş yolu yanlış ama sonuç doğru :)
Modern evrimci fikirlere en yakın fikirler, Nazianuslu Gregorius ve Augustine gibi erken dönem Hristiyan yazarların iddialarıydı; Gregorius ve Augustine, bütün bitki ve hayvan türlerinin oldukları halleriyle Tanrı tarafından yaratılmadığını, bazılarının eski zamanlarda Tanrı'nın başka yaratılarından geliştiğini söylüyorlardı. Saikleri biyolojik değil diniydi. Bazı türlerin ancak Tufan'dan sonra ortaya çıkmış olması gerekiyordu, çünkü bütün türlerin temsilcilerini Nuh'un Gemisi gibi tek bir vasıtanın içinde toplamak mümkün değildi.
Sayfa 13
Kafası basmayanlara:
Biyolojik evrim araştırmaları, bu gezegendeki hayata ilişkin anlayışımızı dönüştürmüştür. Evrim, Dünya'da neden bu kadar çok sayıda farklı tür bulunduğuna ve bu türlerin hepsinin nasıl olup da evrimsel bir soyun parçası olduğuna bilimsel bir açıklama getirir. Birbirinden hayli farklı görünen bazı organizmaların neden aslında yakın akraba olduklarını, benzer görünebilecek olanların ise neden uzak akraba olduklarını gösterir. Dünya üzerinde insanların ortaya çıkışını açıklar ve türümüzün başka canlılarla olan biyolojik bağlantılarını gözler önüne serer.
Sayfa 12
Biyolojik Evrim
Hayatın gösterdiği neredeyse sonsuz sayıda farklılık, evrimin meyvesidir. Bütün canlılar, ortak atalardan türedikleri için akrabadırlar. İnsanlar ve başka memeliler, 1.50 milyon yılı aşkın bir süre önce yaşamış kır faresi benzeri yaratıklardan; memeliler, kuşlar, sürüngenler, arnfibiler ve balıklar, 600 milyon yıl önce yaşamış su solucanlarından; bütün bitkiler ve hayvanlar, 3 milyar yıl önce yaşamış bakteri benzeri mikroorganizmalardan türemişlerdir.
Sayfa 11
mâlum şahsa anlatır gibi
Biyolojik evrim Evrim, Charles Darwin'in verdiği isimle, "değişimle türeyiş" sürecidir, bugün yaşayan bütün türler ve geçmişte tükenmiş çok daha fazla sayıda tür bu süreçle ortaya çıkmıştır.
Sayfa 10
Reklam
Artık evrimle ilgili okumaya vakit ayırma zamanı geldi
Organizmaların evrimi genetik, moleküler biyoloji, biyokimya, nörobiyoloji, fizyoloji ve ekoloji gibi biyolojik disiplinlerin özünde yatar ve yeni hastalıkların ortaya çıkmasını, bakterilerde antibiyotik direncinin gelişmesini ve kamu sağlığını ilgilendiren başka meseleleri anlamlı kılar. Evrim, yabani ve evcil bitililer ve hayvanlar arasındaki tarımsal ilişkileri açıklar. Enformatik ve bilgisayar biliminde, kimyasal bileşiklerin tasarımında ve çok çeşitli başka sanayilerde kullanılır.
Sayfa 9
"Birçok mensubu vatanperverlik, sadakat, itaat, cesaret ve sempati ruhuna yüksek ölçüde sahip olduğundan, her zaman birbirine yardım etmeye ve ortak yarar için kendilerini feda etmeye hazır bir kabilenin diğer çoğu kabileye galebe çalacağına hiç kuşku yoktur; bu doğal seçilim olacaktır. Bütün devirlerde, dünyanın her yerinde kabileler başka kabilelerin yerini almıştır; bu başarılarının bir unsuru da ahlak olduğundan, ahlak standardı ve iyi donanımlı insanların sayısı her yerde artma ve yükselme eğilimi göstermiştir." -Charles Darwin (İlkel ve Medeni Devirlerde Entelektüel ve Ahlaki Melekelerin Gelişimi Üzerine)
Sayfa 188 - Aylak KitapKitabı okudu
Gezegenler, dağlar, bitkiler ve hayvanların ilk yaratılışın ardından doğal süreçlerle ortaya çıktığını kabul ederken, dünyayı Tanrı'nın yarattığına inanmak da mümkündür. Ulusal Bilimler Akademisi'nin daha önce bahsettiğimiz "Evrimi ve Bilimin Doğasını Öğretmek" başlıklı belgede şöyle denir: judeo-Hristiyan dinlerinde birçok hişi, Tanrı'nın evrim süreciyle işlediğine inanır. Yani Tanrı hem durmadan değişen bir dünya hem de yaratıkların zaman içinde doğal çevredeki değişikliklere uyum sağlayabileceği bir mekanizma yaratmıştır. Teolojik dille ifade ettiğimizde, Tanrı ikincil nedenler üze rinden hareket edebilir. Keza, birey düzeyinde de, bir insan ana karnında tek bir hücreden geliştiğini reddetmeksizin Tanrı'nın yaratığı olduğuna inanabilir. lnanan kişiye göre, Tanrı'nın inayeti, kişisel hayatı ve dünya olaylarını doğal sebeplerle etkiler. Burada tekrar vurgulanması gereken nokta, bilimsel sonuçlar ve dini inançların farklı meselelerle ilgilendiği ve farklı bilgi alanla rına ait olduğudur, tezat içinde olmaları gerekmez.
Sayfa 213
bilimsel uzmanlar evrim kuramının iyi bilimi temsil ettiğini, bilim camiasında ağırlılılı olarak kabul gördüğünü, ilahi bir yaratıcının varlığına hiçbir şekilde ters düşmediği gibi, böyle bir yaratıcının varlığını yadsımadığını da ifade etmişlerdir.
Sayfa 205
Reklam
Ulusal Bilimler Akademisi, 1998'de yayınlanmış Teaching Evolution and the Nature of Science (Bilimin Evrimini ve Doğasını Öğretmeh) adlı belgede şunları ileri sürüyordu: Din ve bilim, dünya hakkında farklı sorulara cevap verir. Evrenin bir amacı olup olmadığı ya da insan varoluşunun bir amacı olup olmadığı bilimin sorulan değildir ... Buna bağlı olarak, birçoh bilim insanı da dahil birçok kişi güçlü dini inanç/ara sahiptir ve aynı zamanda da evrimin gerçekleşti ğini kabul eder.
Sayfa 204
Evrimciler de dahil olmak üzere, bazı bilim insanları, bili min değerler ya da dünyanın anlamı ve amacıyla ilgili geçerli bir bilgiyi reddettiğini ileri sürer. Tanınmış evrimci biyolog Richard Dawkins tasarım, amaç ve değerleri açıkça reddeder: "Gözlemle diğimiz evren, ancak bir tasarım, bir amaç, iyi ya da kötü yoksa, kör, acımasız bir kayıtsızlıktan başka bir şey yoksa bekleyebile ceğimiz özellikleri gösteren bir evrendir." Bilim tarihçisi William Provine da şu iddiada bulunur: "Modern bilim doğrudan, insan toplumu için içkin etik ya da ahlaki kanunlar olmadığı, mutlak kılavuz ilkeler olmadığı anlamına gelir." Bu iddialarda örtülü devasa bir çelişki vardır. Bilimin doğal cılığa bağlılığı, onun bilimsel bilgiden değerler, anlamlar ya da amaçlar çıkarmasına izin vermiyorsa, bunların varlığını reddet mesine de izin vermez tabii ki.
Sayfa 204
Bilimin estetik, ekonomik ya da ahlaki değerler hakkında söyleyeceği kesin bir şey yoktur; ha yatın anlamının ve amacının ne olduğuna dair söyleyeceği hiçbir şey yoktur, dini inançlar hakkında söyleyeceği hiçbir şey yoktur
Sayfa 203
Özel olarak üstünde duracak olursak, evrim kuramı dini inancı dışlar mı? Bilimin temelde maddeci olduğu, bu yüzden de manevi değerleri dışladığı doğru değil midir? Her iki soruya da verilecek cevap "hayır" dır. Bilimin alanı doğal dünyadır, doğrudan ya da dolaylı olarak duyularımızla gözlenen gerçekliktir. Bilim, doğal dünyayla ilgili açıklamalar, gözlem ve deneyle desteklenmesi ya da reddedilmesi olası açıklamalar ileri sürer. Bu dünyanın dışında, hiçbir otoritesi, söyleyecek hiçbir sözü, şu ya da bu konumu benimsemek gibi bir işi yoktur.
Sayfa 203
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.