Türk tarihine kazandırılmış ilk psikolojik roman.
İsmini, Suad'ın Necip ile olan fiile dökülmemiş yasak aşkının gelgitlerini Eylül ayına benzetmesinden dolayı almış. Karakterlerin duyguları çok etkileyici ve vurucu bir şekilde ifade edilmiş. Okurken her birinin hislerini ayrı ayrı ve tam yerinde hatta bazen mübalağalı bir şekilde hissedebiliyorsunuz
Kitap ilk önce Serveti Fünun dergisinde yayınlanıp, beğeni toplayınca basılmış. Psikolojik analizlerin, betimlemelerin uzun olması ifadesinin eşşizliği ile; olayların ağır ağır ilerlemesi ise akışın kesintisiz olması ile kapanmıştı. Olayları hiçbir fasıla ve mantık boşluğu ayırmamış, kitap kendini okutturuyor.
Bu imkansız örfe adete dine uygunsuz olan yasak aşk ikisinin de canına mal oluyor maalesef.
Biraz Genç Wherter'ın acılarını anımsattı bana.
Aksiyon, macera ve polisiye kitaplarını daha rahat okuyorsanız; bu kitaba el atmayınız. Durum böyleyken okumaya karar verirseniz; yok akıcı değil, yok saçma, yok karakterler yerine oturmamış falan diye inceleme yapmayın. Okumayın kardeşim, kimse size zorla okuyun demedi.
Kitapla kalın, okuyanlara duygusal ifadeler hususunda katkı sağlayacağını düşünüyorum.