Eylül İmparatorluğu

Erbil Tuşalp

En Beğenilen Eylül İmparatorluğu Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Eylül İmparatorluğu sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Eylül İmparatorluğu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zararlı dini unsurların da fazla bir zararları yoktu. "Siyasi platformda etkili olabilmek açısından parlamento içinde ve dışında yer alan siyasi organizasyonlarla, oy potansiyeli sağlama karşısında ilişkilerini geliştirebileceklerdi. Orta vadede, öğrenci yurdu, pansiyon ve özel okul açma çalışmalarını arttıracaklar, uzun vadede ise İslam Devrimi yanlısı güçlere silah sağlayacaklardı" Irkçıların, ülkücülerin, dincilerin Türk ve İslam bir ülkede, bu kadarcık yaramazlıkları da olmayacak mıydı?
Sayfa 235
Yazarlara, yayıncılara çok zor günler yaşattılar. İmparatorlukların tümü, kitapları "Raftaki düşmanlar" olarak görmüşledi. Eylül İmparatorluğu da özgün örnekler verdi, tarihi doğruladı. Mamak Askeri Cezaevi'nde İlhan'ı (Erdost) döverek öldürenlerin gerekçeleri de tarihten geliyordu. İlhan'ı, Muzaffer ağabeyi, cezaevi koridorlarında "parmak kadar çocukları zehirlediniz..." diye dövüyorlardı.
Sayfa 299
Reklam
Gluteus maximus'larının yaratıcılığı tükenmiş olmalı..
Her yasaklamanın, her toplatmanın gerçekleri biraz düşününce bulunuyordu. Bir tanesi bulunamadı. Türkiye'de okuryazar insanlar hep birlikte düşünseydiler yine de bulunamazdı. 1.Ordu Komutanlığı Adli Müşavirliği'nin, Zara, Korku ve Tarzan resimli kitapçıklarının toplatılmasına nasıl karar verdiği bir giz olarak kalacaktı.
Sayfa 283 - 24 Ağustos 1983 tarih ve 1983/2515 sayılı emir
başarılı bir hedef şaşırtmaaa.. Ve gerçek oldu
"İşçi, memur, öğretmen ve üniversite gençliği içerisinde hücre teşkiları kuruluyordu.. Mevcut potansiyellerinin bir tek siyasi yapı altında toplanmasını gerçekleştirmeyi amaçlıyorlardı.. Bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarına sızarak yeni kadrolar oluşturabileceklerini düşünüyorlardı."
Sayfa 234
yasal (?!) yolla istediklerini yapamayınca..
Okutmamaya, düşündürmemeye karar almış yemin etmişlerdi bir kere. (..) Bir akşamüzeri depoda yangın çıktığını öğreniyordu Muzaffer Ağabey (Erdost). Yangın söndürülmüştü ama kitaplar hamur olmuştu. Bu belli ki yeni bir yöntemdi. Kitaplar; yakılmamış, toplatılmamış, gözaltına alınmıştı. Ama depoda yangın çıkmıştı. Yanıp gitmişti canım kitaplar.. Kitaplardan oluşan dumanlı bir tepenin üstüne doğru ağır ağır ilerliyordu Muzaffer Ağabey. Aklında bir tek soru yüreğinde biri kardeş acısı binlerce acı vardı..
Sayfa 308
12 Eylül 1980, takvim yaprağı düşeli birkaç saat olmuş..
Büyüdüğünde sana, olmaz böyle şey dedirtecek masal başladı.
Sayfa 82
Reklam
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.