Şiirler - Yazılar - Konuşmalar

Ezgili Yürek

Ruhi Su

Ezgili Yürek Gönderileri

Ezgili Yürek kitaplarını, Ezgili Yürek sözleri ve alıntılarını, Ezgili Yürek yazarlarını, Ezgili Yürek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müziğin toplumsal değişimdeki işlevi, toplumun koşullarına, içinde bulunduğu ortama göre değişebilir. Ve edebiyatın işlevi neyse, tiyatronun işlevi neyse, müziğin işlevi de ondan başka bir şey değildir. Yerine göre eğlendirmek, dinlendirmek, toplumun estetik değerlerini, zevkini geliştirmek işlevini de üstlenebilir. Toplum bir savaşımın içindeyse, o savaşıma da katkıda bulunabilir. işlevi, koşullara bağlı olarak, böylece gelişir. Karşılıklı etki-tepki kanunlarına da bağlıdır bu. Koşullar değiştikçe, toplumun sanatı da değişir. Bu etkilenme, koşulları da değiştirebilir. ·Bu ilişki karşılıklı olarak birbirini daima değiştirerek, geliştirerek sürer.
Sayfa 140
Devrimci müzik diye ayrı bir müzik türü yok. Belki sözlerin içeriğinden dolayı böyle söylüyorlar. Halk ozanları, genellikle sözün yaratıcılarıdır. Türkülerdeki ezgiler yüzde doksan ortanın malıdır. Yeni bir ezgi getiren halk ozanına rastlamadım diyebilirim. Yüzlerce yıldan beri var olan bu ezgilerden yeni bir çeşitleme üreyebilirse de, bu bir yaratmadan çok, eski ezginin yeni bir çeşidi sayılır. Bestecilikle halk ozanlığı özdeş değildir. Ama halk azanından Devlet Sanatçısı Adnan Saygun'a kadar halkın uyanmasında ve gelişmesinde emeği bulunan her insan makbul bir insandır. Bir devrimcidir. Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal zamanlarının koşulları içinde insanın mutluluğunu arayan birer aydın kişiydiler. Bir düşüncenin gerçek eylemcisi de olur, eyyamcısı da. Ortam uygunsa şahın, padişahın bile düzmecesi çıkar ortaya.
Sayfa 116
Reklam
- Okumuş, müzik eğitimi görmüş bir insan gibi türkü söylüyorum. Dünyaya bakmasını, insanları sevmesini biliyorum. Öğrendiklerime sadık kalıyorum. Yaptığım iş bundan ibaret. Bir iş sağlam bir temele oturmuyorsa, o iş yapılmıyor demektir.
Sayfa 116
"Halkın yükselen mücadelesi" sözünden, yeni bir şey olmayan, binlerce yıldan beri sürüp gelen koşullar içindeki yaşam kavgasını anlıyorum. Türküleriyle bu koşullara direnişi, yaşama sevincini yitirmemeye çalışmasını anlıyorum. Bu türküler olmasaydı, halkımız daha yılgın, daha bezgin olurdu sanıyorum.
Sayfa 112
Müzik, sözdeki duygusallığı abartır, ortaya çıkarır. Bu nedenle de, yanlış bir yorum abartılmış olacağından, kolayca anlaşılır. Şiirin kuruluşundaki denge bozulur. Müzik, şiirdeki bu dengeyi bozmadan geliştiriyor, etkisini artırıyorsa işe yarar. Ben bunlardan korktuğum için, şiirin dizelerine uygun müziği bulamadığım zaman, şiiri müziksiz okumayı yeğ tutuyorum. Besteci değilim, ama bunları düşünmekte büyük yarar görüyorum
Sayfa 111
-Size göre Aşık Veysel'in halk müziğimize olan katkısı nedir? - Elindeki sazı göremeyişinin de zorunlu kıldığı bir nedenle gösterişsiz, süslemesiz bir icra biçimi getirdi. "Fazla kalabalığa kulağasma!" derdi. Halk şiirindeki klasik ve geleneksel konuları gerek kendisinin, gerek zamanının koşulları içinde yeni deyimlerle sürdürdü. Sözlerini bağladığı eski ezgilere bütün halk ozanlarında olduğu gibi yeni biçemlemeler getirdi
Sayfa 108
Reklam
608 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.