Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Factotum Yorumları ve İncelemeleri

Factotum yorumları ve incelemelerini, Factotum kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Factotum puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
160 syf.
·
Puan vermedi
Bir tek şey söyleyeceğim: Bukowski okumak garip bir şekilde insanı acayip dinlendiriyor çünkü gereksiz süslemeleri yok, her şeyi olduğu gibi anlatıyor. Zorlanmıyorsun ve anlatımı dinlendirdiği için kitap akıp gidiyor. "Şu cümlede ne demek istedi ?"diye kafa yormadığınız için rahatlıkla okunabilecek bir yazar. Bu durumu "Factotum" ve "Çanlar kimse için çalmıyor" eserlerinde özellikle hissetim. Bunun bilincinde rahatlıkla okuyun.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
158 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Hayatımda bu kadar manasız ve amaçsız bir kitap okumadım. Sayfa sayısı az olduğu için bitirdim, yarım bırakmak istemedim. Acaba yazar ne anlatmak istedi de ben anlayamadım, ne amaçla yazıldı da ben o amaca ulaşamadım.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
Reklam
158 syf.
5/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Bukowski'nin en karakteristik kitabı diyorum. Yok böyle bir üslup. Kitabın yarısında "ben buna para mı verdim?" ya da "keşke başka kitabını alsaymışım" diyeceğinizi garantiliyorum. Ve buna rağmen bir umutla okumaya devam edeceğinizi. Doğruya doğru bazı yerlerinde kahkaha atmadım değil. - Spoiler - Bukowski, daha doğrusu kitaptaki adıyla Henry Chinaski. Her gün sayısız kez iş başvurusunda bulunur, girdiği işte en fazla 3 ay (hafta da olabilir) çalışır, at yarışı oynar, kadınlarla gönül eğlendirir, o bardan bu bara gider, günde 1 damacana viski votka götürür, ne gariptir ki kitap boyunca parasızlıktan yakınıp viskiyi votkayı alacak para bulur. Ve kısır döngü. Son olarak favori alıntımı bırakmasam olmaz. "Hayata mutlu olmaya gelmediğini kabul ettiğinde mutlu olmaya başlıyorsun."
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Zengin olmayı düşleyen yoksul ve despot bir babanın cehenneme çevirdiği ergenlik döneminden sonra iki yıl Los Angeles Üniversitesi'nde gazetecilik bölümüne devam eden Charles Bukowski (Henry Chinaski) kararını verir. Babası gibi biri zengin olmayı isterse o tersini isteyecektir. Aylaklığı. Ancak erken yaşta saptadığı bir hedefi vardır. Yazar olmak. Mukavva bavulunu alıp yola düştüğünde yirmi iki yaşındadır. Ucuz pansiyon odalarında sefaletle boğuşup yazmaya çalışırken kendine gerçek bir dost edinmiştir. Alkol.Bar Sineği filminde beş günlük bir kesitini senaryolaştırdığı bu dönem yaklaşık on yıl sürer. Eyalet eyalet dolaşıp, pansiyon kirası ve içki giderlerini karşılamak için sayısız ikinci, hatta üçüncü sınf işlere girip çıkar. Bukowski roman, öykü ve şiirlerinde sık sık özlemle söz ettiği bu dönemi anlatırken mizahının ve onu çağdaş Amerikan edebiyatının önde gelen yazarlarından biri yapan eşsiz yalınlığının doruğundadır.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
Kitapla ilgili düşüncelerimi belirtmeden önce bilinçsizce alıp rafa kaldırdığım yıllarda yazarı araştırmış ve kendisiyle tanışma niteliğini taşıyabilecek 'Ekmek Teknesi' kitabını okumuş olmayı dilerdim. Senelerce ertelemiştim. Şu an bitirdiğimdeyse herhangi bir başlangıç ve son noktası olmayan ''kadınlar, alkol, iş bulma kurumu, başvurular, çekler ve at yarışı'' döngüsündeki bir yaşam kesitine tanık olduğum ara bir kitap olduğunu fark ettim. Kitabın kurgu değil de yazarın kendi hayatını yansıttığını öğrendiğimde daha da anlam kazandı. İnanılmaz derecede hızlı bir karakter akışı vardı. Hiçbirinin bir değer ve önem karşılığı olmadığını anladığımda kitabın ortalarındaydım. Sonu yok, herhangi bir gelişime yahut değişime atılmıyor, idealler terk edilmiş, sürdürebildiği noktaya kadar ilerleyen bir yaşam izinde, sadece bir sürecin varlığını temsil ediyordu. Arayışı bir umudu temsil etmiyordu bana göre. Hatta bir arayış var mıydı o da meçhuldü. Kaybolmamıştı da. Duygu ve empatinin gerek duyulmadığı 'olağan' kavramını karşılayandı. Herhangi birimizin herhangi bir hayatı. Savruluyorum. Olmaktan korktuğum yerde -
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Henry Chinaski de iyi isimmiş ama. Charles Bukowski'yi çağrıştıryor. Kitaplarında çoğunlukla kullandığı isim bu ve ona Hank diyebiliriz sanırım çünkü tüm kitap boyunca ilişkide olduğu kadınlardan en fazla üzerinde durduğu kişi olan Jan, ona böyle sesleniyor. Hank Chinaski; umursamaz, önem vermez dikkate almaz ve yerleşik kalıplardan nefrer eder. Çoğunlukla şarap içebilmek, kadınlarla sevişebilmek ve geceyi geçirebileceği bir yer bulabilmek için çalışır. Sürekli bir işten bir işe gider durur. Girdiği işlerde uzun süre kaldığı pek görülmez. Kovulacağını anladığında ya da ayrılmak istediğinde sadece çıkar gider. Şarap, kadın ve yatak onu uzak tutar sorumlu olmaktan. Serseridir Chinaski. Ne romanın geçtiği dönemlerde savaş umrundadır ne de diğer insanlar. Zaten kalabalıktan hoşlanmaz. Umursamaz kimseyi. Romanın yarı otobiyografik olması, Bukowski'yi tanımamızı sağlıyor. Hank'da Charles'i görebiliyoruz. Zaten hayatının bir döneminde bu dünyadan bağlarını koparmak üzere olduğu bir anı yaşadıktan sonra böyle bir serseri, yeraltı adamı bulmak şaşırtmayacaktır bizi.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
Reklam
178 syf.
7/10 puan verdi
Bukowski'nin evden ayrıldığı ve babasının aksine savruk bir yaşamı tercih ettiği yıllarıni anlatan yine hayatından çok fazla sahne içeren keyifli bir kitap. Sürükleyici ve gerçekçi. Sevdim.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
+18 Yazarın kendi yaşantısı, kendini bulmaya, yazmaya çalıştığı gençlik yılları. Girip çıktığı işler, yaşadığı ilişkileri konu alıyor. Üslup genç arkadaşları biraz rahatsız edebilir.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
158 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Bulowski'e başlarken gönül isterdi ki önce Ekmek Arası kitabıyla başlayıp, oradan devam edelim. Ancak kitabı maalesef bulamadık, böyle olunca da ortadan başlar gibi olduk kitaba. Böyle dememin sebebi ise bu iki kitabında otobiyografik olması ve ilk kitabında yazarın lise yıllarına kadar hayatını anlattığı; bu kitabında ise bizim tabirimizle bir hayata atılma sürecini yani iş hayatı ve yazarlık dönemini anlattığını görüyoruz. Ayrıca uzun zamandır bahsetmek isteyip de konuşamadığım bir konu da var: Eski dönem yazarlarında kadınlar hakkında hep benzer görüşleri okuyoruz. Acaba bu bir toplumsal kadın düşmanlığının yansıması mı yoksa o devirde toplumdan dışlanmamak ve maddi olarak da satış yaparak hayata tutunmak için mi kadınları kendi istedikleri değil de toplumun gördüğü şekilde lanse ediyorlar anlamış değilim. Kitabı okuyanlar az çok ne demek istediğimi anlamışlardır sanıyorum. Ha unutmadan, kitabın adı yani Factotum, Latince kökene sahip olup, bir işte yapılması gereken tüm niteliksiz işleri yapan kişi anlamına geliyor. Zaten içerik de bu yönde. Yani kitabın adını Türkçe “Ayakçı” bile koyabilirsiniz. Eh, bir güne bu kadar kitap yeter. Mutlu akşamlar, cümleten afiyet olsun, esen kalın..
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
158 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bukowski'nin diğer eserlerine göre biraz daha aşağıda bir eser. Fakat bu kitabın kötü olduğunu belirtmiyor. Otobiyografi yine üst seviyelerde dolaşıyor ve Bukowski'nin hayatının tam da içine giriyoruz yine. İşsizliğin had safhada olduğu ülkemizde Bukowski ne yapardı çok merak ediyorum. Acaba her gün içtiği içkileri burada bu vergilerle içebilir miydi? Hafta başı değiştirdiği işleri herhangi birini burada bulabilir miydi? Kitabı okuyalı uzun zaman oldu fakat incelemesini şimdi yapabiliyorum. Gündemimizin zihniyetine göre de Bukowski bizim ülkemizde ölü bir adam olurdu.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,902 okunma
94 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.