Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa

Osman Nuri Topbaş

Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa Sözleri ve Alıntıları

Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa sözleri ve alıntılarını, Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa kitap alıntılarını, Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hazret-i Aişe Validemiz: "Ya Resulullah!Sihir yapan kimseyi teşhir edip rezil rüsva etseniz olmaz mı? " dediğinde Peygamber Efendimiz şu muhyeşem cevabı verdi. "Allah Teala bana şifa verdi,ben de insanlar üzerine şerri yaymak ve onlara kötülük etmek istemem.
Bu cihan akıl sahipleri için seyr-i bedai, ahmaklar içinse yemek ile şehvetten ibarettir...
Reklam
Ashâbının gönül dokusunu bu güzel ahlâk ile nakış nakış işleyen Rasûlullah (s.a.v.) bir gün: “–Sizden biri, Ebû Damdam gibi olmaktan âciz midir?" diye sordular. Oradaki sahabîler: "–Ebu Damdam kimdir? diye sordular. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de şöyle buyurdu: “–Sizden önceki kavimlerden birine mensup İdi. «Bana hakâret eden ve dil uzatarak gıybetimi yapan kimselere hakkımı helâl ediyorum.» derdi.” (Ebû Dâvud, Edeb, 36/4887) Ne ibretlidir ki Ebû Damdam, kendisi aleyhine yapılacak dedikodu, gıybet, hakaret gibi hazmedilmesi çok zor hatâları bile peşinen affettiğini Allâh'a arz ediyordu. Bunu da Cenâb-ı Hakk'a duyduğu nihâyetsiz muhabbet sebebiyle yapıyordu. Zira Allâh'ın kullarının, kendisi yüzünden hesap gününde zor duruma düşmesini istemiyor. Günahkâr bile olsalar, Allâh'ın kullarını rahatlatmanın Yüce Rabb'imizi hoşnud edeceğini düşünüyordu.
Sayfa 51 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Ebû Kursâfe (r.a.) Resûlullah (s.a.v) Efendimiz’in sûret ve sîret güzelliklerinden bir kısmını şöyle nakleder: “Ben, annem ve teyzem, Resûlullah Efendimiz’in huzûruna, bey’at etmek için gitmiştik. Huzûr-i âlîlerinden ayrıldığımızda, annem ve teyzem bana: «–Yavrucuğum, bu zât gibisini hiç görmedik! Yüzü ondan daha güzel, elbiseleri daha temiz ve sözü daha yumuşak başka birini bilmiyoruz. Sanki mübârek ağzından nûr saçılıyordu.»”
Sayfa 32 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Rasûlullah Efendimiz, Âlemlerin Rabbi'nin Habîbi'dir. Ümmet-i Muhammed de O'nun sünnetine sarılarak Cenâb-1 Hakk'ın sevdikleri mertebesine nâil olurlar. Zira seven, sûret ve sîret bakımından sevdiğine benzeyen diğer insanları da sever.
Sayfa 101Kitabı okudu
Allah’a ve âhiret gününe îmânın en mühim semeresi, merhamettir. Merhametten de infak, hizmet, cömertlik, affedicilik gibi güzel hasletler zuhûr eder.
Sayfa 37 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rasûlullah şöyle buyurdular: "-Allah Teâlâ beni, insanları çokça ayıplayan ve onlara lânet eden biri olarak göndermedi! Cenáb-ı Hak beni, herkes için çok çok duâ etmek ve insanlara rahmet olmak için gönderdi. Allah'ım! Kavmimi mağfiret eyle, zira onlar bilmiyorlar!” (Beyhakî, Şuab, II, 164/1447. Krş. Müslim, Birr, 87; Tirmizî, Deavât, 118)
Rasûlullah : "-Allah size sadaka verme imkânı bahşetmedi mi (sanıyorsunuz)? Her tesbih (sübhânallah demek) sadaka, her tekbîr (Allâhu ekber demek) sadaka, her tahmid (elhamdü lillâh demek) sadaka, her tehlil (lâ ilâhe illâllah demek) sadakadır. İyiliği emretmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır..." buyurdu. (Müslim, Zekàt 53, Mesâcid 142)
"(Rasûlüm!) Sen af yolunu tut; Mârûfu (iyi ve güzel olan şeyleri) emret; (delil kabul etmeyen ısrarcı) câhillerden yüz çevir!” (el-A’raf, 199)
Sayfa 42 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Kadın
Kadın ve erkek, ilk yaratıldığı andan itibaren birbirini tamamlayan iki engin âlemdir. Ancak bu tamamlamada kadına Hak tarafından daha tesirli bir rol verilmiştir. Öyle ki, toplumları berbâd eden de, âbâd eden de kadındır. Bu itibarla İslâm nazarında toplumu âbâd eden kadını yetiştirmek yüce bir ideal olmuş ve hadîs-i şerifte şöyle
197 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.