Ömer Seyfettin'den bir yandan acındıran, bir yandan güldüren bir öykü. Bir hoca ve öğrencileri arasında geçen trajikomik bir öykü. Tam konuyu nereye getirecek nasıl bağlayacak derken aşağıdaki şu güzel cümle ile öyküyü noktalıyor Ömer Seyfettin.
Fakat . . .
Fakat, bunun gibi, hayattaki her gülünç
şeyin altında görünmez bir facia yok mudur?
FalakaÖmer Seyfettin · Bilgi Yayınevi · 20166,8bin okunma
İlkokulda okuduğum bir eserdi. Yazarın diğer eserlerinden farkı, bence biraz daha ağır bir yazı dili ve kurgu kullanması oldu. Diğer eserlere göre biraz ağır ve anlaşılması zordu anlayacağınız... Biraz acı bir hikayesi var, bu yüzden çocuklara önereceğim ilk Ömer Seyfettin eseri olmaz. Dönemin eğitim sistemine mizahi bir dille eleştiriler de yöneltiliyor.
Ah, on beş sene evvelki çocukluk ve şimdiki ben... Tatsız, neşesiz, muhabbetsiz, aşksız ve heyecansız, her şeysiz, boş bir hiçten daha boş geçen durgun hayat sermayesi...
Betimleyici bir şekilde ele alınan eserin dili sadedir. Eserde bir grup çocuğun gittikleri kursun hocasına bir şaka yapmaları ve bu şaka üzerine hocanın zor durumda kalması anlatılmaktadır. Fikrimce samimi bir şekilde anlatılan eser, tahkiyeli (hikayeli) şekilde Balkan Savaş’ındaki bir askerin -Ömer Seyfettin’in kendisi- gözünden o dönemin eğitimine mizah yoluyla bir ipucu veren bir eserdir diyebiliriz.