Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi

Frank Thilly

Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi kitap alıntılarını, Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrı biridir, beden ya da düşünce yapısı olarak ölümlülere benzemez; O, herşeyi kendi düşüncesiyle yanlışsız olarak yönetir. Bir yerde sabit olarak durmaktadır ve hareket etmez. Herşeyin üzerinde görür, herşeyin üzerinde düşünür ve herşeyin üzerinde duyar. Tanrı sonsuzdur. Başlangıcı ve sonu yoktur. Duyum açısından sınırsızdır ve hiçbir şey onun ötesinde değildir.
Reklam
Herşey ne dopdolu ne de bomboştur. Varoluş ya da varolmayış gerçeğe eşittir. Gerçek, Eleacıların ifade ettikleri gibi, sürekli, bölünmemiş ve hareket edemez bir oluşum değildir. O, boş bir uzayla birbirinden ayrılmış, sonsuz sayıdaki oluşumdur.
İnsanoğlunun düşüncesi, yapısındaki öğelerin karışımına bağlıdır.
Evren, temel olarak akılcı bir yapı, ruhsal bir dizgedir. Duyum nesneleri, etrafımızdaki özdeksel fenomenler, sonsuz ve asla değişmeyen ideaların, yalnızca gelip geçici olan bölgeleridir. Genelgeçer ve kısa ömürlü olan bu tür nesnelerin hiçbir mutlak değeri yoktur. Yalnızca gerçekte var olan olguların bir değeri bulunmaktadır. En yüksek iyi olan varoluş ilk nedeni mutlak değere sahiptir. İnsanın ideali, varlık nedenini araştırmak olmalıdır. Ruhun ölümsüzlüğü üzerine de düşünülmesi gerekmektedir. Beden ve duyumlar, ruha yabancıdır; gerçekten de, beden ruhun hapishane hücresidir. Ruhun amacı, bağlı bulunduğu zincirleri kırarak özgürlüğe kavuşmaktır.
Bir şey kendisinden başka bir şey olamaz. Ne ise, öyle olmak zorundadır; gerçekliğin anlamlı özyapısı değişim değil, sürekliliktir.
Reklam
Her şey sonunda, kendisini ortaya çıkaran ilk kütlesine geri dönmek zorundadır.
Çağın Ruhu...
Krallar devleti tanrısal doğrularla yönetmektedir. Bireyler, politik, toplumsal ve ekonomik alanlarda bir sınırlama altındadırlar; büyük insan kitleleri için, yaşamın kuralı boyun eğmektir, yöneticiye boyun eğme, toprak sahibine boyun eğme, efendiye boyun eğme ve aile reisine boyun eğme. Birey, yaşamın her evresinde, bir grubun otoritesine teslim olmaktadır. Otorite ve gelenek, halk düşüncesi ve birey bilincinden daha önemlidir; inanç, ustan daha üstündür; işbirliği, kişiden daha üstündür; ve kast, insandan daha üstündür.
Epikür.
İnsanın doğası, haz üzerine kurulmuştur; bütün hayvanlar, doğdukları andan itibaren doğal bir içgüdü ile hazzın arayışı içindedirler ve acıdan sakınırlar. Öyleyse haz amaçlanması gereken bir hedeftir: Mutluluk en yüksek iyidir. Her haz iyidir ve her acı kötüdür.
İyi olmak demek yalnızca yanlış yapmaktan sakınmak değil, aynı zamanda yanlış yapmak için isteğe bile sahip olmamaktır. Bir kişinin iyi mi yoksa kötü mü olduğunu yalnızca davranışlarından değil, aynı zamanda isteklerinden de belli olur.
Reklam
Yunan felsefesi, nesnel dünyanın özünün sorgulamasıyla başlar. Dışsal doğa, derece derece insanoğlu için daha anlaşılır olacaktır. Doğadan insanoğluna aktarım, insanın zihinsel çalışması ile ortaya çıkmaktadır: Mantık, törebilim, ruhbilim, politika ve şiir bu şekilde oluşmuştur. Bu çalışmalar özellikle törebilim üzerinde merkezlenmektedir ve böylece felsefenin en önemli sorunlarından biri ortaya konur: En yüksek iyi nedir, yaşamın sonu ve ereği nedir?
Sevgi olmadan , inanç hiçbir işe yaramaz; ve onun yokluğunda, umut var olamaz. Umutsuz sevgi yoktur. Sevgisiz umut yoktur ve inanç olmadan ne sevgi, ne de umut olabilir.
İçsel mutluluk, varsıllık ve maddesel mülk ile ya da beden hazlarına bağlı değildir. Tutkularımızın ne denli az esiri olursak, o denli az hayalkırıklığına uğrarız.
Bilmek, inanmaktan daha iyidir. Bilebileceğimiz her şeyi bilmek ve kanıtlamak arayışı içinde olmalıyız.
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.