Felsefeye Giriş
Nigel WarburtonFelsefeye Giriş Gönderileri
Felsefeye Giriş kitaplarını, Felsefeye Giriş sözleri ve alıntılarını, Felsefeye Giriş yazarlarını, Felsefeye Giriş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En ünlü idealist olan Piskopos George Berkeley "esse est percipi" demiş, yani "var olmanın algılanmış olmak olduğu"nu öne sürmüştür. Dolayısıyla -elbette, başka kimsenin bütün bu şeyleri algılamaması koşuluyla- bir odadan çıktığım zaman o artık varolmaz, gözlerimi kapattığımda dünya gözden kaybolur, gözümü kırptığımda önümde olan her ne ise bundan böyle orada olmaz.
Bazı psikologlar, kişinin aldığı her kararın ya da yaptığı her seçimin daha önce içinde bulunduğu bazı koşulların bir sonucu olarak ortaya çıktığına inanır; dolayısıyla kişi kendini özgür dahi hissetse, aslında o, geçmişinde olan şeyler ve genetik yolla aktarılan eğilimler tarafından tümüyle belirlenmiştir.
"Var olmak algılanmaktır."
Bilebileceklerimiz, deneyimlerimizden ibarettir.
Dünyada kötülük vardır. Bu inkar edilemez.
-Ölümden sonra yaşama inananlar için ölüm her şeyin sonu değildir ...
Görmede göz küresine çarpandan her zaman biraz daha fazla bir şeyler bulunur. “R.N. Hanson”
Popper psikanalizin iddialarından pek çoğunun en sonunda test edilebilir hale gelebileceklerini fakat bilimsellik-öncesi şekilleriyle, onların bilimsel hipotezler olarak görülmemeleri gerektiğini düşünüyordu
Bilim, teorilerinin doğru olduğunu kanıtlamak yerine onları yanlışlamaya çalışmak suretiyle gelişir. Yanlış olduğu gösterilen bir teori bir tarafa atılır ya da çürütme yoluyla ilerler.
Sivil itaatsizlik geleneği, adaletsiz yasalara veya hükümet politikalarına dikkat çekmek üzere tasarlanan, yasayı kamusal bir düzlemde ve şiddet ihtiva etmeyen bir tarzda çiğneme geleneğidir.
"Sadece deneyim sayesinde bir şeyler öğrenebilliriz, bir olayı hiçbir zaman akıl yoluyla kavrayamayız."
Görüntü nasıl olur da beynin belirli bir haliyle özdeş olabilir?
Sayfa 265 - Alfa
Fizikanalistlere Eleştiri
Düşünce, bir beyin süreciyle aynı şey olamaz; zira nörofizyolojiye ilişkin hiçbir şey bilmeden de düşünce hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Sayfa 264 - ALFA
Epifenomenalizm
Epifenomenalizmin ortaya çıkardığı önemli problemlerden biri, onun özgür iradeyi imkansız hale getirmesidir: Gerçekte, eylemde bulunmayı hiçbir zaman seçemeyiz, sadece seçimlerimiz sonucunda eylediğimiz yanılsamasına düşeriz.
Sayfa 260 - ALFA
Bilimciliğin Eleştirisi
Bilim insanlarının amaçladıkları açıklama türü genel geçerliliktir. Buna göre bilim insanları, olup bitenlere uygulanabilecek yasa-benzeri genellemeler arayışındadır. Fakat bilim, sözgelimi iki insan arasındaki belirli bir ilişkiyi; psikolojik yanıtlar, genetik aktarım, çocukluktan kalma şartlanmalarla doğru bir şekilde açıklayabilse de, yaşanılarak elde edilen deneyimleri, örneğin bir roman yazarı ya da şairin bir deneyci psikoloğa göre çok daha rahatlıkla ifade edebileceği aşık olmak(ya da olmamak) gibi bir deneyimi dışarıda bırakır. Buna benzer olarak, dinleyici olarak bir müzik parçasını anlamaya çalışanların, müzikologların harmoniye ilişkin karmaşık analizlerine ya da psikologların müzik dinlemekten neden hoşlandığımızı açıklamasına genellikle ihtiyaçları yoktur.
Bilimsel açıklamalar çok önemli bir yere sahip olmakla birlikte, bize dair her şeyi ifade etmezler. Bilimciliğe yöneltilen temel eleştiri, onun bilimsel açıklamalara fazla değer biçmesidir.
Sayfa 248 - ALFA
İnsanoğlu, deneyimini ona göre şekillendirdiği, genetik olarak programlanmış bir kategoriler topluluğuyla dünyaya gelir.
Sayfa 237 - ALFA