Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefeye Giriş

Nigel Warburton

En Eski Felsefeye Giriş Gönderileri

En Eski Felsefeye Giriş kitaplarını, en eski Felsefeye Giriş sözleri ve alıntılarını, en eski Felsefeye Giriş yazarlarını, en eski Felsefeye Giriş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Filozoflar genellikle büyük bir çoğunluğumuzun tartışma ihtiyacı duymayacak şekilde apaçık gördüğü inançları incelerler. Genellikle hayatın anlamı kapsamı içinde değerlendirilebilen sorularla meşgul olurlar. Mesela insanların çoğu hayatlarını adam öldürmenin yanlış olduğu türünden temel inançlarını sorgulamadan yaşar. Ama o niçin yanlıştır? Adam öldürmenin yanlış olduğunu söylemek için ne gibi bir haklılandırma vardır? Felsefeyle uğraşmak sadece bizim ön yargılarımız üzerine açık seçik olarak düşünmemize değil fakat inandığımız şeyleri tam anlamıyla açıklığa kavuşturmamıza da yardım eder. O, zaman geçtikçe de geniş kapsamlı bir konular silsilesi hakkında tutarlı bir biçimde tartışma yeteneği kazandırır.
Felsefeyle Niçin Uğraşmalı?
Filozoflar önemli sonuçlara ulaşır görünmezler ve onların topluma gerçekte hiçbir katkıları yoktur. Felsefe bir şeyleri değiştirir gibi görünmez; o her şeyi olduğu gibi bırakır. Her şey bir yana, felsefeyle uğraşmanın bir değeri var mıdır? İşe hayatımızın temel kabullerini sorgulayarak başlamak tehlikeli bile olabilir: sonuçta her şeyi çok fazla sorgulamak suretiyle felce uğramış biri olarak, kendimizi hiçbir şey yapamaz hale gelmiş hissedebiliriz.
Reklam
Sorgulanmış Hayat
Temel aldığı ilkeleri hiç sorgulamadan sıradan bir varoluşu devam ettirmek hiç bakımdan geçirilmemiş bir araba sürmeye benzeyebilir. Şimdiye kadar hep yeterince iyi bir biçimde çalışmış oldukları için arabanızın frenlerine, direksiyon ve motoruna güvenmekte haklı olmuş olabilirsiniz ama bu güvende bütünüyle haklı olmayabilirsiniz de. Fren pedalları hatalı olabilir ve sizin onlara en fazla ihtiyaç duyduğunuz bir anda iflas edebilirler. Aynı şekilde hayatınızı kendilerine dayandırdığınız ilkeler de bütünüyle sağlam olabilir fakat siz bundan, onları incelemiş oluncaya dek emin olmayabilirsiniz.
Felsefenin Yapabileceği Şeylerin Sınırları
Bazı felsefe öğrencileri, felsefeden pek de makul olmayan bir tarzda çok fazla şey beklerler. Onlar, felsefenin kendilerine, insanın zor durumlarının tam ve ayrıntılı bir resmini sağlamasını isterler. Onlar, felsefenin kendilerine hayatın anlamını göstereceğini ve kompleks varoluşlarımızın her boyutunu açıklayacağını düşünürler. Fakat felsefeyle uğraşmak hayatlarımızla ilgili temel soruları aydınlığa kavuşturabilse de, felsefe- böyle bir şey gerçekten de olsaydı bile- tam ve eksiksiz bir resme benzer bir şey sağlamaz. Bir kimsenin hayatının bazı yönleri felsefi analize ve muhtemelen başka türden bir analize de karşı koyar. Öyleyse felsefeden çok fazla şey de beklememek hususu önem taşımaktadır.
Kötülük problemi
Kişi, bu kadar çok kötülüğün varoluşu dikkate alındığında nasıl olur da mutlak iyi bir Tanrı'nın varoluşuna ciddi ciddi inanabilir? Örneğin, tedavisi olmayan bir hastalığın sonucu olarak ölümle pençeleşen bir küçük çocuğun büyük ıstırabını, bunun çocuğun çektiği acılara tanıklık edenlere ahlaken daha iyi insanlar olma imkanı sağladığını savunarak haklı kılmada gerçekten iğrenç bir şeyler bulunmaktadır
Bu kadar çok ıstıraba salt estetik kaygılarla- ona bir kimsenin sanat eserine değer biçtiği tarzda kıymet takdir etmek için izin veren bir Tanrı, teistler tarafından betimlenen mutlak iyi bir Tanrı'dan ziyade bir sadiste benzer. Eğer ıstırabın oynadığı rol buysa, Tanrı'yı bir kalabalığa, patlama ve kanın yaratacağı sözde güzel görüntüleri hayranlıkla seyretmek için bomba atan bir psikopata rahatsız edici bir biçimde yaklaştırır. Bu analoji, birçok insan için Tanrının hayırseverliğinin lehinde değil aleyhinde bir kanıt olarak daha başarılı olur.
Reklam
Olumsuz Yararcılığın Eleştirisi
Dünyayı bütün acı ve ıstıraplardan kurtarmanın en kestirme yolu duyumsayan ve hisseden canlıların yaşamına son vermektir. Bunu pek acı vermeden, muhtemelen büyük bir atom bombası yoluyla yapmak mümkün olsaydı o zaman bu, olumsuz yararcılığın bizzat kendi ilkesi gereği ahlaken doğru bir eylem olurdu. Süreç içinde biraz acı çekilse bile, acı ve ıstırabı ortadan kaldırmanın uzun vadedeki yararları bu acılara çok ağır basacaktı. Ama böyle bir sonucu hiç kimse kabul edemez. Dolayısıyla olumsuz yararcılığın en azindan bu sonuçtan sakınabilmesi için yeni baştan formüle edilmesine gerek vardır.
İnsan Doğasının Yokluğu
Onlar insan doğası diye bir şeyin var olduğunu kabul etmenin bir hata olduğunu savunmuşlardır. Nitekim onlar bunun kendi kendimizi aldatmanın bir türü, bizlerden her birimizin sahip olduğu büyük sorumluluğun bir şekilde reddedilmesi olduğunu söylerler. Bizim tek tek her birimizin değerlerimizi kendimiz için seçmemiz gerekmektedir ve ahlaki sorulara verilecek kolay ve basmakalıp cevaplar yoktur. Ne yapmamız gerektiğine, dünyanın nasıl olduğuna dair bilimsel bir betimlemeden hareketle karar veremeyiz; ama yine de her koşulda ahlaki kararlar alma zorunluluğumuz bulunmaktadır.
İdealizm
Hepimiz çeşit çeşit filmler izlemekte olduğumuz kendi bireysel sinemalarımıza kapatılmış bulunuyoruz. Bununla birlikte sinemalarımızın dışında gerçek bir dünya da var değildir. Sinemadan, gidebileceğimiz bir yer olmadığı veya dışarıda hiçbir şey bulunmadığı için çıkamıyoruz. Filmler bizim biricik gerçekliğimizi meydana getirir. Perdeyi hiç kimse izlemediği zaman sinema makinasının ışığı sönmekle birlikte, projektörden yansıyan film oynamaya devam eder. Perdeye yeniden bakmaya başladığımda ışık tekrarda yanar ve film kaldığı yerden aynen devam eder. Bunun bir sonucu idealist için nesnelerin yalnızca algılandıkları sürece var olduklarıdır. En ünlü idealist olan Berkeley, "esse est percipi" demiş, yani var olmanın algılanmış olmak olduğunu öne sürmüştür.
Yanlışlanabilirlik
Bir önermenin yanlışlanabilirlik derecesi, onun bilim açısından yararlılığının en belirleyici ölçüsüdür. Yanlışlanabilir bir önermenin ya kolayca yanlış olduğu ya da yanlışlama teşebbüslerine direndiği cesurca gösterilebilmelidir. Her iki yol da bilimin ilerlemesine yardımcı olur. O yanlışlanabilir bir önermeyse eğer, bu kadar kolaylıkla yanlışlanamayacak bir hipotez geliştirilmesini teşvik etmek suretiyle katkı sağlar; öte yandan onun çürütülmesi güç bir hipotez olduğunun kanıtlanması durumunda bu kez o, yeni teorilerin bilimsel ilerlemeyi çok daha öte noktalara taşımak durumunfa olacakları tatmin edici bir teori sağlamış olacaktır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.