Felsefeye Giriş
Ahmet ArslanFelsefeye Giriş Gönderileri
Felsefeye Giriş kitaplarını, Felsefeye Giriş sözleri ve alıntılarını, Felsefeye Giriş yazarlarını, Felsefeye Giriş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Platon'un, insan ruhuna benzeyen ideal devleti.
Platon, toplum ile insan arasında bir bağ kurar. İnsan ruhu üç kısımdan meydana gelir. Arzu, irade ve akıl. Devlette, kendisinde bu üç kısma karşılık olan üç sınıfa ayrılır. Yöneticiler, Savaşçılar ve üreticiler. Nasıl ki, sağlıklı insan; aklı, arzusu ve iradesi birbiriyle çatışma içinde olmuyorsa. Sağlıklı iyi bir toplum da içinde sosyal çatışmanın, sınıf kavgasının bulunmadığı toplumdur.
Teokratik Devlet Biçimi...
Egemenlik Tanrıya aittir. Devletin yasaları, kutsal kitaplarda insanlara bildirilen ilahi yasalar olan şeriatlerdir. Egemen varlık, bireylere karşı sorumlu değildir. Devlete karşı itaatsizlik, Tanrıya karşı bir küfür anlamına gelir.
Devletin varlığını kabul etmeyen görüşler...
Sofistler: Doğal olan iyidir, yapay olan kötüdür. Devlet, insan elinden çıkma yapay bir kurumdur ve kötüdür.
Kinikler: Uygarlığın her türlü ürünü değersizdir. Devlette, uygarlığın sonucu olan insan doğasına aykırıdır.
Epikurus: Siyasal kurumlar, doğal ve zorunlu hazlardan değildir.
Marksizim: Devlet, sınıflı bir toplumun ürünüdür, bir sömürü ve baskı aracıdır.
Anarşizm: Her türlü otoriteye itaat, kişiliğin bir tahribidir, özgürlüğün ortadan kaldırılmasıdır.
Siyaset, insanın kendisinden kaçınamayacağı kaderidir.
Ahmet Arslan'a göre: Hayatımızın büyük bir bölümünün siyasi kurumlar ve süreçler tarafından belirlendiği günümüz dünyasında siyasetten kaçmak, hayattan kaçmaktır. Çünkü; bir siyasetçinin veya siyasal grubun aldığı siyasi bir karar, bir ulusun, başka ulusların, hatta insanlığın kaderi üzerinde etkili olabilme potansiyeline sahiptir.
İnsan, eylemlerinden sorumlu ve özgür bir varlıktır.
Kant'a göre ahlaki eylemler özgürce yapılan eylemlerdir ve sorumlu varlıklar olduğumuz için özgür olmamız gerekmektedir. Bir şeyden sorumlu olmak için, onu yapma ve yapmama gücüne sahip olmamız gerekir. Madem içimizde böyle bir sorumluluk duygusu var, o halde, özgürüz.
Çok büyüksün KANT
Kant'a göre ahlâkın kaynağı; insani varlığı aşan herhangi bir dış, aşkın bir ilkede değildir. Ahlâkın kaynağı Tanrı değildir. Ahlâkın kaynağı sadece İNSANDIR.
Bütün hazlar nitelik bakımından eşit değildir.
J.Stuart Mill' e göre zihinsel hazlar, bedensel hazlardan daha önemlidi. " Mutlu bir domuz olmaktansa, mutsuz bir Sokrates olmayı tercih ederim"
Tanrı akıldır ( Logos )
Stoacılar, bu dünyada meydana gelen her şeyin karşı konulmaz bir biçimde Tanrı tarafından belirlendiğine inanırlar. Fakat bu Tanrı'nın evrenin dışında, ona aşkın bir varlık olduğunu düşünmezler. Çünkü Stoacılar panteisttirler ve Tanrı'yı evren veya doğayla bir tutarlar. Tanrı, onlara göre evrenin iç mantığı, yasası ve canlı gücüdür.
Hazdan, bir düşmandan kaçar gibi kaç...
Kiniklere göre, iyi hayat veya kurtuluş, toplumun reddedilmesinde ve basit bir şekilde yaşamakta bulunur. Onlara göre, toplumsal hayat, bu hayatın yarattığı kurumlar, zenginlik, evlilik, bütün bunlar boş ve değersizdir. Eğer mutluluğu bu tür şeyleri elde etmede ararsak, varacağımız yer hüsran ve hayal kırıklığıdır.
Ahlâki davranışın iki koşulu...
Bir eylemin ahlâki olarak değerlendirilebilmesi için onun bilinçli olarak istenmesi ve özgür bir biçimde gerçekleştirilebilmesi gerekir.
Tez-antitez çatışması sonunda sentezi ortaya çıkarır.
Marx'a göre çağdaş toplum, bir sanayi toplumudur. Üretim araçları, esas olarak fabrikalardır. Üretim araçlarına sahip olanlar sermayeye, yani kapitale sahip olan bir avuç sermayedardır. Meydana gelen sınıflaşma biçimi, işçi-patron sınıflaşma tarzıdır. Bu iki sınıfın çatışması, sonunda komünist, yani sınıfsız toplumda senteze ulaşacaktır.
Herakleitos; değişmeyen tek şey değişimin kendisidir...
Her şey değişir; her şey sürekli bir akış içindedir; her şey akar; bir nehre iki kez giremezsiniz; çünkü ikinci seferinde girdiğiniz ne o nehir aynı nehirdir ne de siz aynı sizsiniz... Değişenin altında değişmeyen hiçbir şey yoktur.
Zavallı akıl, beni çürütmek için kullanıldığın kanıtları yine benden alıyorsun!
Sayfa 53
İnsan her şeyin ölçüsüdür.
...
Tek tek her insan, doğrunun ölçüsüdür ve ortada ne kadar insan varsa o kadar doğru veya sanı vardır
Sayfa 52
"Düşünüyorum o halde varım." Descartes
Sayfa 49