Fenomenoloji Gönderileri

Fenomenoloji kitaplarını, Fenomenoloji sözleri ve alıntılarını, Fenomenoloji yazarlarını, Fenomenoloji yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birey de Toplum da Yoktur
Birey özgül kendilik olarak mevcut değildir, çünkü yaşam öykülerinin gösterdiği gibi sosyal anlamına gelir; zorlayıcı kendinde şey olarak toplum da yoktur çünkü bireysel tarihle simgeleşir.
Sayfa 108Kitabı okudu
"Devrimci proletaryanın materyalizminin olduğu kadar barbarlaşmış emperyalizmin idealizminin saflarına geçmeye de yeteneksiz olan fenomenoloji, bir üçüncü yol açmak ister."
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
“İnsana yapılacak en büyük kötülük; onu bir umudun içine hapsetmektir.”
… Gerçekte Husserl hiçbir zaman bu monadik idealizme takılıp kalmadı, zira önce nesnelliğin deneyimi öznelerin çoğulluğunu gerektirir, sonra "öteki"nin kendisi de bana mutlak biçimde özgün bir deneyimde verilir. Diğer ego'lar "basit tasarımlar, bende temsil edilen nesneler, 'ben'in içinde yürüyen bir doğrulama sürecinin sentetik birimleri değil, adı üstünde 'ötekiler'dir" (Kart. Med.). Ötekinin ötekiliği şeyin basit aşkınlığından ayrılır, şu anlamda ki, öteki kendisi için bir ben'dir ve birliği de benim algımda değil kendi içindedir; başka deyişle, öteki varolmak için hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir saf ben'dir, mutlak bir varoluş ve kendisi için radikal bir çıkış noktasıdır, tıpkı benim kendim için olduğum gibi... …
… Husserl çeşitli yönelişsel edimler ayırdeder: imgelemeler (imagination), tasarımlar (représentation), "öteki" deneyimleri, duyusal ve kategorisel sezgiler, alıcılık ve kendiliğindenlik vb. edimleri, kısaca Descartes'ın listesinde sayılan tüm içerikler: "Düşünen ben kimim? Kuşkulanan, anlayan, tasarlayan, olumlayan, yadsıyan, isteyen, istemeyen, imgeleyen ve hisseden bir şey. Başka yerde Husserl [iki Ben arasında] ayrım yapar: içinde nesnenin "açıklanmış" bilincinin bulunduğu edimsel Ben ile, içindeki nesne bilincinin "örtülü", "potansiyel" olduğu, edimsel olmayan Ben. Edimsel yaşanmışlık (örneğin dikkatle kavrama edimi) her zaman edimsel olmayan yaşanmışlıklardan bir haleyle çevrilidir, "yaşanmışlığın akışı hiçbir zaman saf edimselliklerden oluşmuş olamaz" (Ideen, 63). Edimsel olsun olmasın tüm yaşanmışlıklar aynı şekilde yönelişseldirler. …
… Bilinç yönelişssellik olduğu içindir ki, indirgemeyi, indirgenen yitirilmeden yapmak mümkün olur; indirgemek aslında her veriyi karşıda-duran'a yani fenomene dönüştürmek ve böylece özne-Ben'in esas karakterlerini açığa çıkarmaktır: radikal ya da mutlak temel, tüm anlamlandırmanın kaynağı ya da kurucu güç, nesneyle yönelişsellik bağı... …
Reklam
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.