Kitabın çok güzel bir konusu var ve sürükleyici ama Naşide Gökbudak'ın dili biraz sokak konuşmasına kaçıyor , kitabın konusu ise Kurtuluş Savaşı sırasında yaşanmış binlerce etkileyici hikayeden bir tanesi , kitap okunmaya değer , bu tarz kitapları okuduğum zaman Mustafa Kemal Atatürk'e ne kadar çok şey borçlu olduğumuzu öyle çağdaş , zeki ,ileri görüşlü ve tüm dünyanın saygı duyduğu bir lidere sahip olduğumuz için çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum ...
Gerçek hayattan kesitlerle süslenmiş biz Türk halkının Atamıza ve Mehmetçiğe derinden bağlı oluşumuzun göstergesi bir kitap ege dağlarında kurtuluş savaşı sırasında anlatılar büyük bir aşk hikayesi ancak düğünlerinin akşamı kaçırılan bir kız düşmanlar tarafından yaşanılan olaylar ve çok sevdiği aşkının onu kurtarmak yerine başkası ile evlenmesini anlatan beni derinden etkileyen bir kitap okurken içerisine haps olacaksınız.
Çok acı çekenler, haksız yere iyileşmeyen yaralar alanlar;hayatı tozpembe yaşayanlara göre filozof sayılırlar.. Çünkü onlar ne ruhen, ne de bedenen psimislerdir..
Iki şeyin önüne bent çekilemez. Bir zamanın, bir de aşkın. Azgın suların bile yönünü değiştirebilirsin. Çok zor olsa da... Ama ne zamanı, ne de aşkı durdurabilirsin. Ne kadar yanlış yönde olursa olsun.
Güneşin battığı yere kadar koşmak. Bir daha doğmamak üzere, koşup kaybolmak istiyordu. Onu hiç kimse bulamamalıydı. Hatta kendi kendini de bulamamalıydı.