Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa

Süleyman Hatipoğlu

Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa Gönderileri

Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa kitaplarını, Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa sözleri ve alıntılarını, Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa yazarlarını, Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra, İstanbul Hükümeti'nin gücü sarsılmıştı. Bundan sonra Sadrazam Ahmet İzzet Paşa 9 Kasım 1918'de istifa etmiş ve Padişah, Tevfik Paşa'nın başkanlığında yeni bir hükümet kurdurmuştur. Ahmet İzzet Paşa istifa etmeden önce Mustafa Kemal Paşa'ya İstanbul'da bulunmasının uygun olacağını bildirmişti. Mustafa Kemal Paşa'da alınması gereken tedbirleri aldırmış olduğundan ve resmi bir sıfatı kalmadığından Adana'da durmaktansa artık İstanbul'a gidip, memleketin siyasi hayatında tesir yapabilecek bir yerde bulunmayı tercih etmişti.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
III. Kolordu Komutanı Albay Refet (Bele) Bey Samsun'a İngiliz birlikleri değil de bir Zurka (Hint) Taburu çıktı diye 8 Temmuz 1919 tarihinde protestoda bulununca, İstanbul'daki Ingiliz Yüksek Komiser Calthorpe, General Deedes'i Sadrazama yollayacak ve Refet Bey'in derhal görevinden alınmasını ve İstanbul'a geri çağrılmasını isteyecekti. Bu durum üzerine Albay Refet Bey 13 Temmuz 1919 tarihinde azl edilmiş ve yerine de Harbiye Dairesi Reisi Albay Selahattin Bey tayin edilmişti.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1921 yılına gelindiği günlerde, Kuvâ-yi Milliye'nin Çukurova'daki kahramanca direnişleri Fransızların buradaki ümitlerini bitirmişti. Bunun sebebini şöyle özetleyebiliriz:212 Fransızlar verimli Çukurova topraklarından faydalanmak ve Güney Anadolu'daki madenleri işletmek imkânını bulamamışlardı. Türkler, Fransız yönetimini istemediklerini belli etmişler, yaptıkları çete savaşlarıyla Fransızları zor durumda bırakmışlardı. Ayrıca Çukurova'daki Fransız Ordusu'nu beslemek, Fransa bütçesine ağır yükler getirmişti. Bundan dolayı Fransız Parlamentosu'nda şiddetli tenkitler yapılmakta idi. Kısacası, Fransızların Çukurova'da kalması onlara ekonomik olarak çok pahalıya mal oluyordu. Bundan sonra Fransa Hükümeti tarafından Ankara'ya gönderilen Franklin-Bouillon ile 9 Haziran 1921'de yani Sakarya Meydan Muharebesi'nden önce, anlaşmanın ön görüşmeleri yapılmıştı. Fransa ile Türkiye arasındaki bu görüşmeler 13 Haziran 1921 tarihinde de resmí bir nitelik kazanmıştır. Fakat anlaşmaya ancak Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra varılabilmişti. Böylece 20 Ekim 1921 tarihinde Fransa ile Ankara İtilafnamesi adıyla bir anlaşma imzalanmıştı.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Daha önceleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında Dörtyol'dan Suriye'ye çok sayıda Ermeni göç ettirilmişti. Savaşın Osmanlı İmparatorluğu'nun mağlubiyeti ile sonuçlanmasından hemen sonra, Fransızlar bu göç ettirilmiş Ermenileri yeniden Dörtyol'a yerleştirdiler. Kısa bir müddet sonra Dörtyol'daki Ermenilerin nüfusu 12.000
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa 13 Kasım 1918 günü Adana treninden inerek Haydarpaşa rıhtımına ayak basınca şöyle bir manzara ile karşılaşır; 55 düşman gemisi, zafer bayraklarını açarak İstanbul Limanı'na girmektedirler. Bütün karşı sahiller Rumların, Yahudilerin, Levantenlerin sarhoş çığlıkları ve palikarya naraları ile çınlar. Fakat bu manzara karşısında, bu hava içinde kılı bile kıpırdamadan Mustafa Kemal Paşa: "Geldikleri gibi giderler!"dedikten sonra, Adana'da yarım bıraktığı işine İstanbul'da devam etmiştir.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa Adana'da ordusuz bir komutan olarak bazı faaliyetlere teşebbüs etmiştir. Zaten Mustafa Kemal Paşa Adana'ya geldiği günden itibaren halkla yakın ilişkide bulunmuş ve onları uyarmaya çalışmış, Adanalı aydınlarla ve Adana sancaklarından gelen temsilcilerle görüş alışverişinde bulunmak amacıyla da toplantılar yapmıştır.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Paşa elindeki mevcut kuvvetleri, geçirdikleri bütün badirelere rağmen bir ordu haline getirmek, düzenlemek ve takviye etmek; gerekince bu kuvvetlerle Türk milletinin hak ve istiklalini korumak istiyordu. Ayrıca, bununla birlikte Suriye'den memleket içlerine doğru el altından sokulmaya başlayan yabancı komitecilerin muhtemel
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa mütareke hükümlerinin, millet menfaatlerine uygun bir şekilde uygulanmasını istediği için: a) Güneyde millî bir sınırın elde bulundurulması, b) Sulh görüşmelerinde kendisine dayanabilecek bir kuvvetin tanzimi esaslarına ehemmiyetle bağlanmış bulunuyordu. Zaten Mustafa Kemal Paşa, o tarihlerde bu amaca uygun bir şekilde emrindeki Yıldırım Orduları Grubu ile Musul Cephesi'ndeki 6. Ordu kıtaları içinde bu ordunun komutanı ile haberleşerek, imkân ölçüsünde gereken tedbirleri aldırdı. Bu ordulara bağlı kuvvetleri Torosların üst tarafında, İç Anadolu'nun muhtelif yerlerine ihtiyaca göre dağıtmak ve yerleştirmek, fazla silah ve yedek cephanelerle lüzumlu harp malzemesini güvenilir erlere taşıtmak için planlar hazırlamaya ve ilgili komutanlara emirler ve direktifler vermeye başladı.¹⁶⁸
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Millî direnme ve karşı koyma, herkesten ve her yerden önce, Mustafa Kemal Paşa'nın kafasında, yüreğinde ve ruhunda kıvılcımlaşıp alevlenmiştir.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa, emrindeki 7. Ordu, III. Kolordu ve 41. Tümen Komutanlığı'na 5 Kasım 1918 tarihinde çekmiş olduğu telgrafla İskenderun Körfezi'nden çıkarma yapmaya kalkışacak İngiliz kuvvetlerine ateşle karşı konacaktır emrini vermiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın bu emri üzerine III. Kolordu'ya bağlı olan, karargâhı
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Paşa, Ali Fuat Paşa'ya (Cebesoy): "Artık milletin bundan sonra kendi haklarını kendisinin araması ve müdafaa etmesi, bizlerin de mümkün olduğu kadar bu yolu göstermemiz ve bütün ordu ile beraber yardım etmemiz lazımdır." dedikten sonra Ali Fuat Paşa'ya aynı fikirde olup olmadığını sormuş ve ondan; "Aramızda tam bir mutabakat var Paşam." Cevabını almıştı.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
3 Kasım 1918 tarihinde İngiliz generalinin başkanlığında bir heyet Katma'daki 7. Ordu Karargâhı'na gelerek görüşmek istemiş, Ali Fuat Paşa da bir heyet oluşturarak müzakereleri başlatmıştı. Bu müzakerelerde İngiliz generali Kilikya'yı Suriye'nin bir parçası olarak değerlendirmiş ve bu mıntıkadaki bütün Türk Ordularını harp
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
"Canımızla ve malımızla emrinizdeyiz."
Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı'nı devralan Mustafa Kemal Paşa, karargâhını Şakirpaşa'da Hacı Seyit Ağa'nın bağ evinde kurmuş, şehir içinde de Muradiye Oteli'nde bir menzil kumandanlığı oluşturmuştu. Bu sırada Adana halkıyla temasını sürdürürken şehrin ileri gelenleri ziyaretine geldiler. Mustafa Kemal Paşa'yı ziyarete gelenler: "Çukurova'nın düşmanlar tarafından işgal edilmesini istemiyoruz", diyerek kasalarının anahtarlarını Mustafa Kemal Paşa'nın masasının üzerine bıraktılar ve şunları söylediler: "Canımızla ve malımızla emrinizdeyiz." Mustafa Kemal Paşa, Adanalıların bu jestinden çok duygulanmıştı. Birden kafasında yıldırımlar çaktı. Türk insanına çok güveniyordu. Çanakkale'de bu insanların evlatları olan Mehmetçiklere: "Size taarruzu emretmiyorum! Ölmeyi emrediyorum!" Dediği zaman, gözünü kırpmadan hepsi hücuma kalkmış ve pervasızca canlarını vermişlerdi. Türk insanı ile her mücadelenin üstesinden gelebileceğine inanıyordu. Çanakkale'deki başarısından dolayı kendine güveni son derece artmıştı. İşte, şimdi de Adanalılar yanına gelmiş; "canımızla ve malımızla emrinizdeyiz" demekteydiler. Adana'da gelişen ve yaşanan bu olaylar Mustafa Kemal Paşa'nın zihninde Millî Mücadele fikrinin temellerini oluşturmaya başlamıştı bile.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Liman von Sanders Yıldırım Ordular Grubuna veda ediyor,
Adana: 31 Ekim 1918 "Ordular Grubu'nun emir ve komutasını, Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin birçok meşhur muharebede liyakat ve ehliyetini ispat eden ellerine devretmek mecburiyetinde kaldığım şu anda; emir ve komutam altında Osmanlı İmparatorluğu'nun menfaati uğrunda ifa ettikleri hizmetlerden dolayı bütün subay, memur ve erlere kalpten teşekkürlerimi sunarım. Ordular Grubu'nun birçok subay ve erini bana en sıkı bir şekilde bağlayan Gelibolu'nun şan ve şerefli günlerini, Anadolu sahilindeki pek çok cesur teşebbüsü tarih ilelebed unutmayacaktır. Filistin'de bizim için bir başarı silsilesi teşkil eden ve aralıksız altı buçuk ay devam eden inatçı bir savunma ve bilhassa Tellülazur, Turmus Aya, Elkefr ve her iki Şeria muharebeleri; Osmanlı Ordusunun ve onunla beraber savaşan Alman ve Avusturya birliklerinin, birkaç kat üstün düşmana karşı ortaya koyduğu inkar edilemez cesaret ve kahramanlığının delilleridir. Bu olayların hatıraları bana; Osmanlı İmparatorluğu'nun, cesur evlatlarına dayanarak geleceğe sağlam bir güven ve emniyetle bakabilecekleri kanaatini veriyor Osmanlı milliyetiyle müttefiklerinin gelecekte, sulh ve sükuna ulaşmalarını ve senelerce süren muharebelerin açmış olduğu yaraların kapanmasını Cenab-ı Hakk'tan temenni ederim." Liman von Sanders
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Liman von Sanders görevi Mustafa Kemal Paşa'ya bırakıyor,
31 Ekim 1918 günü Yıldırım Orduları Komutanlığı'nı Adana'da büyük bir otelde bulunan Grup Karargâhı'nda Liman von Sanders'in komutanlık odasında Mustafa Kemal Paşa ile karşılıklı ayakta bulundukları sırada, Liman Paşa, terbiye ve nezaketle fakat çok hazin bir lisanla Paşa'ya hitaben: "Ekselans, siz, muharebe cephelerinde, Arıburnu'nda ve Anafartalar'da çok yakından tanıdığım kumandansınız. Aramızda gerçi bazı hadiseler ve vakalar geçti. Fakat bunlar, nihayet bizi birbirimize daha iyi tanıtmış oldular. Kalpten dost olduğumuzu zannederim. Bugün Türkiye'yi terke icbar olunurken, emrim altındaki orduları, Türkiye'ye ilk geldiğim zamandan beri takdirkarı bulunduğum bir kumandana tevdi ediyorum. Bu umumi felaket içinde bedbahtlık duymamak mümkün değildir. Ben yalnız kumandayı size bırakmakla müteselli oluyorum. Bu dakikadan itibaren emir sizindir. Ben sizin misafirinizim." Hüzün ve elemle dolu bu sözlerin Mustafa Kemal Paşa'yı da müteessir ettiği, buna karşı hiçbir cevap vermeyerek sadece, oturalım dediği ve karşı karşıya oturup birer sigara yakmalarına müteakip, Mustafa Kemal Paşa'nın isteği üzerine Liman Paşa birer de kahve ikram etmiştir.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.