- Yeni bir hikâyeye mi başlayacaksınız sayın yazar? İlham bekler gibi bir hâliniz var, diyerek suskunluğumu bozmuş oldum.
- Evet, dedi yazar. Yeni kurgular geçiyor beynimizde ama taşlar yerine oturmadığı için yazmaya başlayamadım . Böyle durumlarda kanımca beklemek , biraz düşünmek en iyisidir.
- Sana yardımcı olmak isterim. Bir hikayem var, anlatmak istiyorum. Aradığım o müthiş hikâye belki de yakınındadır ve kim bilir, şimdiye kadar yazdığın, yazacağın en güzel hikaye de o olabilir. Etkileneceğine eminim, eğer dinlemek istersen... Vakit kaybetmeden başlamak isterim.
************************
Selam Öykü okumayı çok sevdiği beni tanıyan herkes biliyor artık. Öykü yazmak roman yazmaktan daha zordur bana göre. Bir romana sığacak olayı birkaç sayfaya sığdırmak ve etkisini kaybetmeden tüm duygu ve düşünceleri aktarmak gerçekten zordur. Her öykü ayrı bir hayata kısa bir dokunuştur. Filler Ölüme Yalnız Gider yirmi etkileyici öyküyü, yirmi hayata kısa bir dokunuşu anlatıyor.
Öykülerin öznesi insan ekseni ise ölüm. Ölüm deyince aklınıza karanlık öyküler gelmesin. Hayattan, içimizden bazen de metaforik bir bakış açısı yer alıyor öykülerde. Bir insanı tek edip onun için ölmüş olması gibi ...
Öyküler hem düşündürücü hem de eğlenceliydi. Aynı mezara gömülen eşlerin konuşmaları gibi.
Hayattaki tüm duyguları hissetmek mümkün öykülerde. Çünkü öznesi insan daha önce de belirttiğim gibi . Hayatın ta kendisi...