Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Arkaik Dönemde ve Dijital Medya Çağında Aylaklık

Flanör Düşünce

Hüseyin Köse

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Spinoza
"Yürümek düşünmektir."
Sayfa 5 - Ayrıntı Yayınları
Zira sessizlik hali, konuşmaktan daha güçlü ve etkin bir etkileşim şekline de dönüşmektedir.
Sayfa 91 - Ayrıntı
Reklam
Çünkü yol, belki de esirgenmiş mutluluğun kol gezdiği bir dünyada "gitme"nin ayakucuna dek inen bir kelimedir. Belki de dur durak bilmeden akıp giden bu tekinsiz gidişe en iyi onun içindeyken ve "yolda"yken katlanılabilir, tıpkı yalnızlıkla ancak bir başınayken baş edilebileceği gibi...
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyacak
"Bir bakıma, korku, Tanrı'nın kızıdır, hayırlı cuma gecesi kurtarılan. Gü- zel değildir; aşağılanır, lanetlenir ve herkes onu reddeder. Ama yanlış an- laşılmasın, [korku] tüm fanilerin ızdırabına dadılık eder, insanlık için aracıdır. Zira, bir kural vardır, bir de istisna. Kültür kuraldır ve sanat istis- nadır. Herkes kuralı konuşur: Sigara, bilgisayar, tişört, tv, turizm, savaş. Kimse istisnayı konuşmaz. O konuşulmaz, yazılır: Flaubert, Dostoyevski. Bestelenir: Gershwin, Mozart. Resmedilir: Cézanne, Vermeer. Filme çe- kilir: Antonioni, Vigo. Ya da yaşanır ve yaşama sanatı hâline gelir: Srebre- nica, Mostar, Saraybosna. Kural, istisnanın ölümünü istemektir. Böylece kültürel Avrupa'nın kuralı, hâlâ serpilen yaşama sanatının ölümünü örgütlemektir" (Godard 1993).
Genel olarak, Toulouse-Lautrec'in yapıtlarında da kalabalıkların çok önemli bir yer tuttuğu görülür. Benjamin, "Bu kalabalığa bir ruh kazandırmak, flanöre özgü bir amaçtır. Bu kalabalıkla gerçekleşen karşılaşmalar, flanörün anlatmaya doyamadığı yaşantıdır." sözlerine paralel olarak, Toulouse-Lautrec'in anlatmaya doyamadığı da, yapıtlarında yer alan Moulin Rouge'da ya da Paris kafelerindeki kalabalıkların yaşantısıdır.
Bozguncu ve Göçebe: Jean Genet/Elif Demirkaya dönüşmesi. Neden her kişi kendi hayatını bir sanat yapıtına dönüştürme- sin? Neden şu ev ya da lamba bir sanat yapıtı olsun da benim hayatımolmasın?" Genet'nin, "Yaşamım bir efsane olmalıdır, yani okunabilir olmalı ve okunması şiir adını verdiğim yeni bir heyecana yol açmalıdır. Ben artık bir bahaneden başka bir şey değilim" ifadesi, Foucault'nun her- kesin kendi hayatını sanata dönüştürmesi düşüncesiyle beraber okun- duğunda daha da anlamlı olur (1997:105). Hayat sanat olduğunda, yaşayan özne bir bahaneye dönüşür. Yazdıkları Genet'yi anlatır ve yazılanları anlatan da Genet'dir. Ancak yazdıkları, Genet adı ile sa- bitlenemez.
Reklam
Genel olarak, Toulouse-Lautrec'in yapıtlarında da kalabalıkların çok önemli bir yer tuttuğu görülür. Benjamin, "Bu kalabalığa bir ruh kazandırmak, flanöre özgü bir amaçtır. Bu kalabalıkla gerçekleşen karşılaşmalar, flanörün anlatmaya doyamadığı yaşantıdır." (2011:246) sözlerine paralel olarak, Toulouse-Lautrec'in anlatmaya doyamadığı da, yapıtlarında yer alan Moulin Rouge'da ya da Paris kafelerindeki kalabalıkların yaşantısıdır.
Sayfa 222Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.