Foucault Sözlüğü

Judith Revel

Foucault Sözlüğü Gönderileri

Foucault Sözlüğü kitaplarını, Foucault Sözlüğü sözleri ve alıntılarını, Foucault Sözlüğü yazarlarını, Foucault Sözlüğü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özne/ Öznellik
Öznellik problemi, yani "öznenin kendi kendisiyle ilişkiye girdiği bir doğruluk oyununun içinde kendilik deneyimini oluşturduğu biçim" öyleyse filozofun analizleri­nin merkezini oluşturur. Eğer özne kurulursa, bu psikolojik bir kimlik temeli üzerinde değil de, ik­tidar veya bilme ya da kendilik teknikleri yoluyla olabilen pratiklerin içerisinde kurulur.
Sayfa 102Kitabı okudu
İktidar (Pouvoir)
Foucault iktidarı asla tutarlı, birlikli ve durağan bir kendilik olarak değil, doğuşunun karmaşık tarihsel koşullarını varsayan ve, felsefi analizin geleneksel biçimde iktidar alanı olarak saptadı­ğı şeyin dışı da dahil, pek çok etkiyi içerimleyen "iktidar ilişkileri" olarak ele alır.
Reklam
Disiplinlerin tarihsel ânı ne becerilerinin gelişmesini ne de bağımlılığının artmasını değil yalnız, fakat aynı mekanizmanın içerisinde itaatkâr olduğu ölçüde onu daha fazla yararlı ve tersi kılan bir ilişkinin oluşmasını da he­defleyen insan bedenine ilişkin bir sanatın doğ­duğu andır." Bu "anatomi politik" o halde ko­lejleri, hastaneleri, üretim yerlerini ve daha genel olarak bireylerin belirli bir alan içindeki yöneti­mine, bölüşmelerine ve aynılaşmalarına olanak verebilen her kapalı alanı kuşatır. Bu arada, tam olarak görülebilirlik, birlikler halindeki yığınların ayrıştırılması ve bu birliklerin sıkı bir hiyerarşiye göre bütünüyle yeniden düzenlenmesi ilkelerinin her bireyi gerçek bir iktidar ekonomisine boyun eğdirmek olanağını verdiği kapatma yeri olan, "panoptikon"un Benthamcı formülasyonu, yet­tin bir disiplinci yönetim modeli olarak önerilir. Pek çok disiplinci kurum -hapishaneler, okullar, sığınma evleri- bugün hâlâ bir panoptik mima­riye, yani bir yandan bireylerin kapatılması ve gözetlenmesiyle, öte yandan da panoptikonun ulusallaşmasına bağlı iktidarın işlevinin hafifle­mesiyle belirginleşmiş bir alana sahiptir.
Sayfa 59 - panoptikonKitabı okudu
Dışarı ( Dehors )
Dil konu­şan öznenin ortadan kayboluşuna meydan oku­mak ve onun boş yerini kendi sonsuz akışının kaynağı olarak kaydetmek zorundadır. O halde dil "söylemin varlık biçiminden, yani temsilin egemenliğinden kurtulur ve edebi söz, her biri ötekilerden farklı, en yakınındakilere bile me­safeli olan her noktasının onları aynı zamanda hem birleştiren hem ayıran bir alanda hepsine göre kurulduğu bir ağı oluşturan bizzat kendin­den hareketle gelişir."
Deneyim kendi başına edinilen bir şeydir, fakat o ancak saf bir öznellikten kurtulduğu, yani başkaları onunla kesişebildiği ve yeniden ona nüfuz edebildikle­ri ölçüde dolu doludur.
"Delilik sözcüğü ile yeniden ilişki kurduğu zaman, edebiyat en de­rin eğilimini yeniden bulur gibi görünüyor. En yüce şiirsel söz, Hölderlin'inkidir, sanki edebiyat, kendini kurumsallıktan kurtarmayı becermek için, kendi olanaklı anarşisini bütünüyle ölçmek için, belli anlarda ya deliliği taklit etmeye ya da dahası tam anlamıyla delirmeye mecbur kalmış gibi."
Reklam
60 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.