Kişisel düzeyde deneyimlediğimiz şeylerin derin politik sonuçları olduğu gibi, içsel hayatlarımız da, duygusal hayatlarımız da büyük ölçüde ideoloji tarafından biçimlenir. Genellikle içsel hayatlarımızda devletin işini kendimiz görürüz. Genellikle, en mahrem biçimde, kendimize ve duygusal hayatımıza ait olduğunu varsaydığımız şeyler, aslında başka bir yerde üretilmiştir ve ırkçılığın ve baskının işlevini yapmak üzere kullanılıyordur.