Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fikir Mimarları Dizisi - 6

Freud

Cengiz Güleç

Freud Sözleri ve Alıntıları

Freud sözleri ve alıntılarını, Freud kitap alıntılarını, Freud en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"..Bastırma mekanizmasını günlük dilin metaforlarıyla anlatmak istersek, bilinç ve vicdan (süperego'nun bilinçli kısmı) tarafından ifade edilmeleri yasaklanan arzu ve fantezilerin bilinçaltı denilen karanlık zindana tıkılmasıdır. Bu arzular kaşarlanmış mahpuslardır. Bunlar, dışarı bilgi sızdırmanın bir yolunu ne yapıp edip bulurlar ki buna 'bilinçdışına bastırılmış materyalin bilince çıkması' adı verilir. Ancak bastırma mekanizması egomuzun bilinci farkında olmadan korumaya yönelik bir girişimi olmakla kalmaz. Egomuzun yine farkında bile olmadığımız bir müttefiki vardır: Sansür. Kılık değiştirmiş mahpusları tanımaya eğitimli bu gardiyanlar bazen gafil avlanabilirler. Bu güçlü bilinçdışı yasak arzular o kadar güçlü ve akıllıdırlar ki, sansür denen gardiyanı bile yanıltacak ölçüde tanınması güç kılıklarla serbest alana (bilince) hava almaya çıkabilirler."
Sayfa 30 - Say Yayınları, Bilinçdışının Kanıtları RüyalarKitabı okudu
"..Ölümü takıntı haline getiren Rank; 'Düşünen pek çok insanın açıklamaya çalıştığı ölüm, benim için her şeyin üzerinde bir mesele halini almıştı. Geceler boyu uyumadığımı ve dişlerimi birbirine vurarak dehşet içinde ölmeyi düşündüğümü hatırlıyorum. Özellikle de bir daha asla, asla geri gelmemek ve her şeyin sonunu düşünmenin imkânsızlığı bana berbat bir korku veriyordu.' "
Sayfa 86 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"..Freud, toplumun insan üzerine gereksiz yükler bindirdiğine ve bunlara katlanmanın bedelinin 'nevroz' biçiminde tezahür eden mutsuzluklar olduğuna inanır."
Sayfa 25 - Say YayınlarıKitabı okudu
"..'Freud'a göre akıl ve özgürlük birbiri için gereklidir. İnsan babacan Tanrı yanılsamasından vazgeçip evrendeki yalnızlığıyla ve önemsizliğiyle yüzleşirse baba evini terk etmiş bir çocuk gibi olur. Ne var ki, insan gelişiminin başlıca gayesi bu çocuksu düşkünlüğün üstesinden gelmektir. İnsan gerçekle yüzleşmek için kendini egitmelidir. İnsan kendi doğal duyuları dışında güveneceği bir şey olmadığını bilirse bu duyuları gereği gibi kullanmayı öğrenir. Yalnızca kendini -tehdit eden ve koruyan- otoriteden kurtarıp bağımsız kalmış özgür insan, yalnılsamaya düşmeksizin kendinde var olan yeteneklerini geliştirip kullanarak aklının gücünden yararlanabilir, böylelikle de dünyayı ve dünyadaki rolünü nesnel bir şekilde kavrayabilir. Yalnızca büyüyüp, otoriteye bağımlı ve otoriteden korkan çocuklar olmaya bir son verirsek kendi varlığımız üzerine düşünmeye cesaret edebiliriz. Tabii ki bunun tersi de doğrudur. Yalnızca düşünmeye cesaret edersek kendimizi otoritenin egemenliğinden kurtarabiliriz.' "
Sayfa 163 - Say YayınlarıKitabı okudu
Ego(bilinçaltı)
“Egomuzun yine farkında bile olmadığımız bir müttefiki vardır: Sansür.”
Nevrotik belirtiler
“Zihnimizde peş peşe akıp giden süreçlerin pek çoğunun bilinçdışı olmaları yani tarafımızdan sezilip, bilinmemeleri ve tarif edilememeleri yaşamımızdaki devamlılığın kesintili olduğu izlenimini vermektedir. Oysa, ruhsal süreçlerde gerçekte bir süreklilik vardır ancak bilinçli olarak biz bunların çok az bir kısmının farkına varabiliriz.”
Reklam
“Dil sürçmesi yoktur. Bilinç dışında saklanılan bir gerçeğin bilinçsiz bir anda ağızdan kaçırılmasıdır.”
"..Freud'a göre insan, özü itibarıyla mutsuzdur. Fırtınalar, depremler, salgın hastalıklar tarafından tehdit edilmediğinde, tahrip olan bedenini seyreder, ölümünü bekler. Bu takıntılardan çeşitli yollarla uzaklaştırır kendini. Zihni başka bir yöne çekmenin en etkili ve bilinen yolu dindir. Diğeri ise, çok daha anlamlı ve yararlı olan çalışmadır. Ama sonunda bu etkinliklerde yeterli olmaz. İnsanlar mutsuz olduklarında uygarlığa düşman olurlar."
Sayfa 154 - Say YayınlarıKitabı okudu
Uygarlık, insanın daima hoşnutsuz ve mutsuz olacağının bir tür garantisidir.
“İnsan ,karşılaştığı kişilerin kalıntısıdır.” Hayatın akışı içerisinde bir yerlerde bir şekilde,hayatımıza girip çıkan herkesin bir izi kalır hayatımızda....
Reklam
Doyum
“Kişiler arası ilişkiler her zaman ikincildir, insanın temelde diğer insanlarla kurduğu ilişkiler bireysel egoların doyumu için gereklidir.”
"..Psikanalitik tedavilerin üstünlüğünden emin olan Freud, bunu da şöyle ifade eder: 'Sevinilecek bir nokta varsa, genellikle pek yüksek bir gelişim düzeyindeki çok değerli kişilere psikanalizle yardım elinin uzatılabilmesidir. Analitik psikoterapiyle başarı sağlayanamayan durumlarda, başka bir tedavi yönteminin büsbütün başarısız kalacağını söyleyebiliriz.' "
Sayfa 135 - Say YayınlarıKitabı okudu
Oysa, ahlakı Tanrı inancı ve dinsel kurumların dışında evrensel olarak akılla temellendirmek mümkündür. İnsanseverlik, hakikat aşkı ve özgürlük tutkusu ona göre en asli ahlaki ilkelerdir. Bunların hiçbiri de dinlerin vazettiği ahlakla örtüşmez.
"Aklı dumura uğratmasından başka din, ahlakı çok gevşek bir zemine oturtması nedeniyle de büyük bir zaaf içindedir. Tanrı inancına bağlanan ahlak, bu inanç gevşediğinde tüm dayanaklarından da yoksun kalacaktır. Böyle bir toplumsal yaşam ise tam bir barbarlıktır."
Freud'a göre sevgi ve şefkat toplumsal olmayan bireysel bir özelliktir ve uygarlığın düşmanıdır. Öte yandan uygarlık 'tabularla ve yasaklarla aşkın temelini dinamitler'.
108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.