Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Freud ve Öğretisi

Stefan Zweig

Freud ve Öğretisi Sözleri ve Alıntıları

Freud ve Öğretisi sözleri ve alıntılarını, Freud ve Öğretisi kitap alıntılarını, Freud ve Öğretisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçinden sıkı durana, özgür kalana dışarıdan gelen en ağır baskı bile bir şey yapamaz!
Çünkü her inanç, her düşünce, her dâva kendi uğruna kullanılan araçları belli bir oranda meşru kılar.
Sayfa 19
Reklam
Hayatımız hep akıl elemanı içinde ve göz önünde serbestçe yüzerek geçmiyordu, hayat gemisi bilinçdışının palamarına sıkı sıkı bağlıydı. Sözde unutulmuş geçmişimizden her an bir dalga koparak yaşadığımız günün içine gümbür gümbür düşebilir, yayılabilirdi.
Pedagoglar çocuğu erginlik çağına kadar getiriyor ve orada kendi haline bırakıyorlardı. Okul sıralarında gerekli olgunluğa ulaşamamış, ödev ve görevlerinin üstesinden gelememiş, iç uyuşmazlıklarına hiç çare bulamamış gençler gerçek hayatla karşılaşınca şaşırıp bocalıyorlar, ama onları artık düşünen olmuyordu. Psikopatların, nevrotiklerin kaynağı işte bu kendi başlarına bırakılmış zavallı gençlerdi.
Devletin, kilisenin ya da partilerin bana dayatmak istedikleri zalimce isteklerden kendimi nasıl uzak tutabilirim? Montaigne
Zevk ve eğlence tutkularımızdan belki binde birini bile doyuramıyor, kandıramıyoruz. Gerisi hep içimizde birikip kalıyor.
Reklam
Gözünü uzak geleceğe dikmiş olan Freud sorar: Gün gelip insanlık bir sıkıntı ve tedirginliği, bu bir ileri, bir geri çekiştirilip durmayı yenebilecek mi?
“Dil sürçmelerinde” dile gelen şey düşünüldüğü halde söylenilmek istenilmeyen şeydir. Bilindiği halde çağrıldığı zaman akla gelmeyen şey ise aslında unutulmak istenen şeydir. Yitirilmek istenen şey gerçekten yitirilir.
Yaşam tek tek insanlar için olduğu gibi, tüm insanlık için de güç taşınır bir yüktür!
Reklam
Anlamıştır ki, düşüncesizce verilen bir ceza, yersiz konulan bir yasak, bir tehdit ve dayak tüm bir alınyazısını altüst edebilir ve bu suçları işleyenler, her kim olursa olsunlar, altından kalkamayacakları bir sorumluluk yüklenmiş, boylarınca günaha batmış olurlar.
Görülmeyen şey yok sayılır!
Toplum yasasının istediği tek bir ödev vardır. Toplum anlaşmasının kurallarına uymak! Demek ki gerçek bir ahlaklılık, bir namussuzluk aranmıyor, istenen yalnızca ahlaklı davranmak ve kamu karşısında “… ca görünmek” dir. Bunun dışında kişinin ne derece ahlaklı ve namuslu olduğu devleti ilgilendirmez, orası bireyin özel alanıdır; ahlaka, göreneğe aykırı bir davranışı olmadıkça sorunu da yoktur! Gizli kalmak şartıyla her şey yapılabilir, elverir ki dışarda dedikodusu yapılmasın! İşte 19. Yüzyılın ahlak felsefesi aslında budur; o çağ sorunun temeline, özüne inmemekte, olanca çabasını ahlaksızlık belirtilerini silmeye ya da görmezlikten gelmeye harcamaktır. Şu boş mantık üç-dört kuşak boyu uygar ahlakın temel kuralı olmuştur: Görülmeyen şey yok sayılır!
Beni dürten ve yöneten daha çok bilme arzusu, ama tabiat üstüne değil de insanlar arası ilişkiler üstüne bilmek.
"Yaşam tek tek insanlar için olduğu gibi,tüm insanlık için de güç taşınır bir yüktür..."
Sayfa 98 - Köprü kitaplarıKitabı okudu
İnsan zekası bir yerlerde ayak basmamış yer, bilinmedik derinlik sezmeye görsün: Kartal kanatlarını takınıp hemen gökyüzüne fırlar, bütün bilinmezlikleri bilinceye dek bir yere inmez, uyku tünek tanımaz!
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.