Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Frezya Sözleri ve Alıntıları

Frezya sözleri ve alıntılarını, Frezya kitap alıntılarını, Frezya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hıçkırarak değil de,sessizce gözyaşı dökebiliyorsa o insan,bilin ki ruhunun hıçkırıklarını dindirmeyi öğrenip başarmıştır.Aslında en acılı ağlama da sadece gözyaşı dökmekten ibaret olanıdır..."
Bulamasınlar beni, Olmasın mezarım. Severdi insanlar beni, İşlerine yettiğimce. Severim balıkları, Hiç balığım olmasada. Gideceğim bir gün, Özür dilerim. Olmuyorsa zorlamanın manası yokmuş Yaşanamıyorsa, bir gaye arayışında. bulunmak çare değilmiş.
Reklam
"Her doğum bir umuttu, her ölüm de bir hayal kırıklığı. Yaşam ise başlı başına bir yaraydı, kanayan."
"Sen hiç Amerika'ya gittin mi?" "Evet." "Nasıl bir yer?" "Güzel bir yer; ama fazla kalabalık." "Sen kalabalığı sevmiyor musun?" "Sevmiyorum." "Ben seviyorum. Kalabalıkta insan kaybolabilir. Kim­se sana bakmaz ya da yargılayacak kadar seni tanımaz." Bakışlarımı camdan dışarı çevirerek, kalabalığın içinde kaybolmanın nasıl bir his olduğunu düşünmeye başla­ dım. "Kalabalıkta hepimiz aynıyız." Bir süre sessizlikten sonra; Timur, boğuk bir sesle, "Kalabalıkta düşmanın geldiği yönü göremezsin," dedi. Peki ya, düşman senin kendi beyninin içindeyse?
“ Bu sefer neye ağlıyorsun? “ “ Kimsesizliğime ağlıyorum... “
"Hint açelyası, her şey bitti demek." "Onu hiç cezalandırdın mı?" "Hayır... O, en başından beri cezalandırılmayı hiç hak et­medi. " "Beni cezalandıracak mısın?" "Bu senin cezandı... Yarın seninle petunya alacağız." "Petunya ne demek?" "Umudunu yitirme..."
Reklam
"İnsanın yarası bedenindeyse ilaç sürülürdü, peki ya yaraları ruhundaysa?"
"Yaşadıklarımız hamurumuza bir şekil verir; ama ne olacağımıza kendimiz karar veririz. Seçimler daima bi­zimdir, sonuçlarına da biz katlanırız."
Onun varlığında yok olmaktan korkuyordum. Aynı öldüğünde kimsenin ağlamayacağı bir toprak olmaktan korktuğum gibi...
"O zaman bir daha sakın, ama sakın! Ölmeye kalka­yım deme! Yemin ederim seni öldürürüm!" "Ah, evet tamam anlaşıldı bülbül. Ölürsem beni öl­dürürsün."
Reklam
Ne kadar silersek silelim, gözlükçüden çıktığı ilk günkü gibi olamayan gözlük camları gibiydik hayatta.
Ve nefes alıyorsan hâlâ hep bir çıkışın olduğunu bilmek vardı.
Bakışlarımı etrafta dolandırırken, yakınımda duran setin üzerinde bir grup rengârenk çiçeğe takıldı gözlerim. Çoklu dalların üzerinde, minik çocuk hırkası süslerini anımsatan birden fazla sevimli çiçek çok güzel gözüküyordu. Elimi uzatarak, “Bunlar ne çiçeği? Anlamı ne peki?” diyerek dokunacakken; Timur, ani bir hareketle bileğimi kavradığında canım acıyarak çıktığım kabuğa çekildi. “Dokunma sakın!” “B-b-b-be-be-ben…” Lanet olsun gene kekeliyordum ve yemin edebilirim ki Timur bana acıyan gözlerle bakıyordu! Kahretsin! “Onlar frezya…” Yumduğum gözlerimi kaybolmak istercesine karanlığa boğarken, Timur’un erkeksi sesi kulağımın dibinde yankılanıyordu: “Suçsuzluğu temsil ediyorlar.” Aramızda oluşan sessizlik boyunca gözlerimi açarak ona bakabileceğimi sanmıyordum; ama az önce acıyan bileğimde hissettiğim yumuşak ve kışkırtıcı dudaklar bir anda yüreğimin yerinden oynamasına sebep oldu. “Özür dilerim, moraracak.” “Önemli değil…”
Sayfa 55 - Postiga YayınlarıKitabı okudu
Sarhoş olup, bedenimin kendi kontrolüm dışında, başka birinin insafına kalması fikrinden nefret ediyorum.
257 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.