Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fütuhat-ı Mekkiyye 5

Muhyiddin İbn Arabi

Sayfa Sayısına Göre Fütuhat-ı Mekkiyye 5 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Fütuhat-ı Mekkiyye 5 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Fütuhat-ı Mekkiyye 5 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İtikâf mekanının anlam bakımından yorumu, mertebe demektir. Her ilâhı isim, iki ilâhî isim arasında bulunur. Çünkü Hakkın işi, dai­reseldir ve bu nedenle Allah’ın eşyadaki emri bir sona varmaz. Daire­nin başı olmadığı gibi varsayımsal olmanın dışında sonu da yoktur. Bu nedenle, âlem dairesel olarak kendiliğinden bulunduğu tarzda ortaya çıkmıştır ki, şekillerde bile böyledir. Tümel cismi kabul eden ilk şekil, dairesel şekildir ki, o da felektir. İlâhî hikmet, Aziz ve Alim’in takdirine göre bu felekler vesilesiyle Allah’tan meydana gelen şeylerin şekilde O’nun suretine veya buna yakın tarzda olmasını gerektirdi. Öyleyse her hayvan, ağaç, yaprak ya da taş veya cisimde daireselliğe dönük bir me­yil vardır ve bu zorunludur. Fakat bu durum, bazı şeylerde latif iken bazı şeylerde apaçıktır. Allah’ın yarattığı dağ, ağaç ve cisimlere baktı­ğında, daireselliğe dönük bir yöneliş görürsün. Bu nedenle küre şekli, şekillerin en üstünüdür.
Sayfa 226Kitabı okudu
Bedenler, kendilerine Allah’a izafe edilmiş Ruh’tan üflenmiş nefslere aittir. Bu durum, güneş ışınlarının yansıdığı ve bu sayede kabiliyetlerinin değiş­mesi nedeniyle etkilerinin değiştiği mekanlara benzer. Güneş ışınının yoğun cisimlerdeki parlaklığı nerede, cilalı cisimlerdeki yansıması ne­rede! Bu nedenle, mizaçların derece derece olması hasebiyle, nefsler de derece derecedir. Bir nefs bilgi ve erdemleri hızla kabul ederken başka bir nefs bunun zıddı bir haldedir, bir kısmı ise ikisinin arasındadır. Anladıysan iş de böyledir! Allah Teala şöyle buyurur: ‘Onu tesviye ettiğin­ de’ -yani insan bedenini- ‘ve ona ruhumdan üflediğimde..’ İnsanın unutmasının doğanın bir gereği olduğunu söyledik. Hatırlama da, mi­zaçtaki doğal bir durumdur. Aynı şey, insana nispet edilen bütün güç­ler için geçerlidir. Bu güçlerin bazı şahıslardaki etkisi azalırken bir kıs­mında arttığını görürsün.
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
Peygamberimiz(sav)’e Uymanın Önemi
Farz olmayan konularda Peygambere uymayla ilgili bir hususu terk eden kişi, terk ettiği şey ölçüsünde Allah’ın sevgisinden yoksun ka­lır. Ya da o, tam olarak Peygambere uymadığı için Allah’ı sevmek iddi­asında kendisini yalanlamış sayılır. Allah yolunun ehline göre bir insan, bütün işlerinde Peygambere uysa ve farz olmayan hususlardan birinde bile peygambere uymamış olsa, gerçekte uymuş sayılmaz. Kendisine uyup uymamanın serbest bırakıldığı hususlarda bile Peygamberin sün­netine uymasa, yine uymuş sayılmaz. Böyle bir insan Peygambere de­ğil, kendi arzusuna uymuştur. Bununla birlikte uyma gerçekleşmediği için zorunlu kılan nedenler de ortadan kalkar. Bu, bizce bir kabuldür. Allah Teala Hz. Peygambere şöyle buyurur: ‘Ey Muhammed ümme­tine de ki: Allah’ı seviyorsanız, bana uyun.’ Burada Allah, uymayı bir kanıt saydı. Halbuki herhangi bir konuda uymayı söylemedi. ‘Allah da sizi sevsin.’ Allah şöyle buyurur: ‘Sizin için Allah’ın peygamberinde en güzel örnek vardır.’ Bu ise, uyma demektir. Başka bir ayette ise ‘Ah­dimi yerine getirin’ -ki kast edilen Allah’ı sevmek iddiasıdır- ‘Ben de si­ze olan ahdimi yerine getireyim.’Bu ise, Hakkı sevme iddianıza karşı O’nun da sizi sevmesidir. Allah onların doğru sözlü olmalarının delilini, Allah’ın kendilerini sevmesi saymıştır. Allah’ın onları sevmesi ise, uymanın delilidir. Uymak ne kadar eksikse sevgi de o kadar eksilir. Al­lah ehline göre peygambere uymak, eksiklik kabul etmez. Özür ise, onu eksiltemez, çünkü özür halinde insan, herhangi bir konuda uyma­dan Allah tarafından engellenmiştir. Dolayısıyla böyle bir durumda Hak onun yerini alır.
Sayfa 396Kitabı okudu