Öne Çıkan Fütuhu'l-Gayb Gönderileri
Öne Çıkan Fütuhu'l-Gayb kitaplarını, öne çıkan Fütuhu'l-Gayb sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Fütuhu'l-Gayb yazarlarını, öne çıkan Fütuhu'l-Gayb yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sabrı kuşan, aceleyi bırak! Kazaya rıza göster, şikâyetlenme! Böyle yaptığın vakit ne mi olacak? Allah'ın affının, lütfunun ve kereminin serinliği rüzgâr misali dokunacak yüzüne.
Sayfa 92Kitabı okudu
Kalbin ayrılmasın muvafakattan ve rızadan bela ile musibet ânında.
Sayfa 147Kitabı okudu
..yakînen bilmektedir ki selamet susmaktadır, selamet inzivadadır, selamet yalnızlıktadır. Kulak ver Sevgili Peygamberimizin(sav) sözlerine:
"Kim ki sustu, necat buldu." Ulemadan bazısının şu sözlerine kulak ver: "İbadet on cüzden ibarettir ki dokuz tanesi susmaktadır."
Sayfa 102Kitabı okudu
Şunu iyi bil ki; her şeyin ardından koşmak, ele bir şey geçirmez. Yalnız, kısmet olan gelir. Sabırla kısmetini beklemen, nasibini eksiltmez.
.
.
Eğer bir şey nasip değilse yıllarca didinsen eline geçmez.
Sayfa 63Kitabı okudu
Allah (c.c) seni sevince; seni her şey sever.
Buğzedincede varlık sana düşman olur.
Sayfa 54Kitabı okudu
Şükreden mü’mine bela ne eyler ki?
Bela, sana seni tüketmek için değil; seni imtihan etmek, imanının sıhhattini hakikatine erdirmek, yakînini sağlamlaştırmak içindir.
Sayfa 46Kitabı okudu
İbadetin başı nefse muhalefet etmektir.
Sayfa 30Kitabı okudu
Şirk yalnız putlara tapmak değildir.
Kendi şahsi arzu ve isteklerinde tesir görerek, uyman da bir nevi şirk ve putperestliktir.
Dünya ve onun meteından, ahiret ve onun nimetlerinden herhangi birine gönül kaptırarak, seni yaratanın (c.c) sevgisini değil, bunlardan her hangi birinin sevgisini üstün tutarsan, şirk etmiş olursun...
Sayfa 21Kitabı okudu
"İnsan pek acelecidir!"
İsrâ, 17:11.
Sabır, her hayrın başı ve dünya ve ahiretin selametidir.
Bir de seni seviverir Mevlâ.
Sayfa 96Kitabı okudu
Şirkten uzak durmak; ecel gelinceye kadar sabır, rıza ve muvafakat üzerine olmaktır.
Sayfa 172Kitabı okudu
Örtsün O Allah; bizi koruyucu, mâni olucu kâmil örtüleriyle.
Terbiye eylesin bizi bol nimetleri, daimî ihsanı ile.
Minneti ile âmin! Keremi ile âmin.
Sayfa 166Kitabı okudu
Nefsin iki hali vardır, üçüncü hâli yoktur: Bela hali ve afiyet hali. Nefs, bela içindeyse eğer endişe, şikâyet ve öfke vardır. Hakk Teâlâ Hazretlerine itiraz ve O'nu itham mevkiindedir nefs. Ne sabır, ne rıza ne de muvafakat gösterir. Bilakis edepsizlik içindedir; Allah'a ortak koşar, sebeplerde boğulur, küfürde debelenir. Eğer nefs, afiyet içindeyse açagözlülüğün, şımarıklığın, türlü lezzet ve şehvetlerin ardı sıra koşmalar vardır. Bir arzusuna ulaşırsa derhal diğerini ister. Kendine nasip edilen yiyecek, içecek, kıyafet, nikâhlı eş, mesken, nakil vasıtası gibi nimetleri hakir görür. Bu nimetlerin her birinde ayıp ve noksan bulur. Kendi kısmet hanesinde yazılmadığı halde, bu nimetlerin daha üstün ve güzellerini arzu eder. Kendisi için taksim edilen paydan yüz çevirir. Böylelikle sıkıntılara düçar olur, bîtap düşe düşe ardı sonu gelmez günahlar denizine dalar. Dünyasını da ahiretini de helâk edici günah denizidir bu. Nitekim ne denmiştir?:
"Cezanın en büyüğü, kısmetinde olmayanı istemektir."
Sayfa 127Kitabı okudu