En Beğenilen Gaddar Öyküler kitaplarını, en beğenilen Gaddar Öyküler sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Gaddar Öyküler yazarlarını, en beğenilen Gaddar Öyküler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuk edebiyatında önemli eserler veren Edith Nesbit bu kitapta farklı bir yönüyle öyküler kaleme almıştı. Bu seçkide daha çok yetişkinlere yönelik, tekinsiz diyebileceğimiz öyküler vardı. Hemen hemen hepsinde doğaüstü ögeler kullanılmıştı. Yazıldığı döneme hakim olan edebi eserleri düşünürsek böyle bir tarafa yönelmesini cesurca buldum. Ama gene de öyküleri pek yeterli değildi. Nerdeyse her öyküde benzer şeyler vardı. Bu da kitabı çok tekrara düşmüş gibi gösteriyordu. Buna bağlı olarak da bir yerden sonra diğer öykülerde ne olacağını kestirmek de çok zor olmuyordu. O dönemdeki efsanelerden yararlandığı da belliydi. Bu bir kusur değil elbet ama gene de yeteri kadar da soslandırmamıştı bu içeriği. Haliyle bazı öyküler yer yer fazla basit kalmıştı. Sonuç olarak pek tavsiye edemem ama gene de meraklısı için ilginç bir bakış açısı sunabilir.
İçinde yedi tane tekinsiz olarak sınıflandırabileceğimiz öykü bulunuyor. Fakat bu öykülerden hiçbiri "gaddar" değil. Yalnızca doğaüstü unsurlardan yararlanan, gizemli, mistik hikâyeler. Her hikâyede anlatılan konular neredeyse aynı. İşlenişler de aynı. Bu sebeple kendi içerisinde tekrara düşen bir eser olmuş. Farklılık, çeşitlilik neredeyse yok. Sınırlarını aşamamış "korkumsu" bir kitap diyebiliriz Gaddar Öyküler için.
Edith Nesbit bu öyķüleri 1893'te yazmış o nedenle gotik edebiyatın ilk örnekleri denilebilir 7 adet tekinsiz ama gaddar olmayan öykülerden oluşuyor bu öyküleri zamanımızın kısa, sadece tedirgin eden anlatılırken bir anda ÖLMÜŞTÜÜÜ! diye yüksek sesle volumelenip etrafı korkutmaya yönelik olan anlatılara benzettim. Başkaları tarafından övülebilir ama 2024 dünyasında !!!! öyle pek de tedirgin etmeyen çerez ve bol tekrarlı öykülerdi keske pdf versiyonundan okusaymışım kitap fuarından almıştım artan feci kitap fiyatlarında cebime boş yere zahmet ettim.
"Saat on iki, hayaletlerin saatidir değil mi? Tam da o saatte ben çerçeveden, bir kez daha geri dönmemek üzere çıkacağım. Seninle yaşayacak, ölecek, gömüleceğim ve bu da benim sonum olacak, ama önce, yüreğimin köşesi, önce yaşayacağız."