Kamplarında Almanca bilmek bir esir için büyük bir talihti. Hatta bu hayatta kalmanın şartlarından biriydi. Bir esir Almancayı yarım yamalak bilse bile, kampta kendisine iş veriliyor ve bir iki lokma fazla yemek yeme şansına sahip oluyordu. Ertürk, hatıralarında Mariupul kampında 200 bin esirden hayatta kalan iki binin arasında olmasını, fakültede iki yıl boyunca aldığı Almanca derslerinden öğrendiği yarım yamalak Almancasına borçlu olduğunu ifade etmektedir.
Sayfa 49 - Ufuk Ötesi Yayınları, 2. Baskı "Dipnot"Kitabı okudu