Çok büyük hevesle başladığım ama dayanamayıp, yarım bıraktığım bir kitaptı Gazap ve Şafak. Doğu ezgileri olan kitapları sevdiğim için bunu da severim dedim, sevemedim; Binbir Gece Masalları retelleing’i bayılırım dedim, baygınlık geçirdim. Siz de bunların gazına gelip alacaksanız almayın, okumayın, okutmayın.
Kitabın özetine girmiyorum, bir sürü kişi yazmış zaten. Kızımız ‘yeter daha fazla kız ölmesin’ diye gönüllü oluyor halifeyle evlenmeye, olaylar gelişiyor. Öncelikle kızımız dik kafalının teki –yaptıkları kesinlikle cahil cesareti, akılla planlanmış değil. Beklediğiniz ne yapması gerektiğini bilen akıllı bir kadın karakterse, üzgünüm, inat bir ergenle karşı karşıyasınız. Erkek karakterimiz kızımızdan daha ergen zaten. Halife ama neyin halifesi tartışılır. Hikayenin geçtiği yerin betimlemesini güzel yapmış yazar, o havayı alıyor ve seviyorsunuz ama hikaye örgüsü şeriatın uygulandığı bir yer değil de avrupanın bir şehri gibi. Kızımız sokakta kocasının –halife- yanında başka erkelere bamya sevmem muhabbeti mi yapmadı, çıkıp erkeklerin ortasında ok mu atmadı, kocasını mı kıskandırmadı.
Kısacası betimlemeleri dışında hiçbir beklentimi karşılamayan bir kitap oldu.