Gece Yarısı Şarkıları
Ahmet AltanGece Yarısı Şarkıları Gönderileri
Gece Yarısı Şarkıları kitaplarını, Gece Yarısı Şarkıları sözleri ve alıntılarını, Gece Yarısı Şarkıları yazarlarını, Gece Yarısı Şarkıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir insanda sevdiğimiz ne varsa, onun sevmediğimiz yanlarından beslenir.
Sayfa 39Kitabı okudu
Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür.
Sayfa 44Kitabı okudu
Kimse tanımaz sevdiğini, sevdiğinden bir küçük kil parçası alıp ona kendi toprağını ekleyerek büyük bir heykel yapar. Yaptığı heykel, kendisine benzer.
Oynar bir zaman yaptığı heykelle.
Onunla konuşur.
Heykeli değil, aslında kendi sesini dinler.
Kendi duymak istediğini duyar.
Sonra heykel başını çevirir, muhakkak her heykel bir gün başını çevirir.
Yüzü görünür. Gördüğü yüz, görmek istediği yüz değildir.
Ve insanlar hayal kırıklıkları yaşarlar. O hayal kırıklıklarında garip bir çocuksuluk çıkar ortaya, kabahatin heykelde olduğunu sanırlar, içten içe gerçeği görmekten hep kaçtıklarını bilseler de, bunu kendilerine kolay kolay itiraf edemezler işte: isterler ki, sevdikleri insan, kendi yaptıkları heykele benzesin, kendi yaptıkları heykel gibi konuşsun, yüzünü hiç çevirmesin.
Sayfa 32Kitabı okudu
Suç sevgilimizden bile yakın bize, onun için dudaklarımızı uzatınca içimiz suçla kamaşıyor.
Sayfa 23Kitabı okudu
İsyan içimi parçalayarak çarpıyor tenime.
Düşündüğünü söyleyeni vuruyorlar.
İnsanları enselerinden tutup götürüyorlar.
İhanet hep bir adım önümüzde duruyor. Düşünürsen eğer, değdiğin yer ihanetin çizgisi oluyor.
Sayfa 23Kitabı okudu
Cinayetin, yazının ve aşkın arasında garip bir ortaklık var gibi.
Bu üçünü de yaparken insanlar kendilerinden başka biri oluyorlar.
Âşık olan biri, kendinin âşık olmayan halinden ne kadar farklı.
Cinayeti işleyen, öldürmediği andaki kimliğinden ne kadar uzak.
Yazıyı yazan, yazmadığı zamanki yapısından ne kadar değişik.
Sayfa 12Kitabı okudu
Tanrı erkeklere “ yaşanan günü”, kadınlara ise geçmişle geleceği armağan etti .
Sayfa 11Kitabı okudu
İnsanı tanımak
Taşı tanımak kadar kolay değil insanı tanımak.
Kimse tanımaz sevdiğini, sevdiğinden bir küçük kil
parçası alıp ona kendı toprağını ekleyerek büyük bir
heykel yapar. Yaptığı heykel, kendisine benzer.
Oynar bir zaman yaptığı heykelle.
Onunla konuşur.
Heykeli değil, aslında kendi sesini dinler.
1 insan nasıl yapılır
Fransızların o muhteşem heykeltıraşı Rodin'e bir
heykeli nasil yaptığını sorduklarında tek bir cümleyle
cevap vermişti.
Taşın fazlasını atıyorum, geriye heykel kalıyor.
Bir heykel, taşın fazlası' atılarak yapılıyor, peki in-
san nasıl yapılır?
Benim tercihim
Gözü dönmüş bir toplumun suçortağı olmaktansa, kurbanı olmaktır benim tercihim
...
Kalabalıklar kurbanlarının cesetlerini sokaklarda
sürüklemek istiyorsa, ben kurbanlardan yanayım.
...
Düşüncelerinden dolayı insanlar hapislere atılıyorsa ben hapse atılanları tutuyorum.
Mutluluğun kapısı
En büyük yaraları kendinizi en çok savunduğunuz-
da alıyorsunuz, en büyük budalalıkları en akıllıca day-
randığınızda yapıyorsunuz, en güçlü olmayı en çok
korktuğunuzda istiyorsunuz ve mutluluk hep uzaklarda kalıyor.
...
Savunmasız, güçsüz ve hesapsız olmak belki de
mutluluğun kapısını açacak.
Her seçim bir kaybediştir
Hayat seçimlerle dolu ve Pascal'ın dediği gibi her
seçim bir kaybediştir,' bir şeyi seçer, bir başka şeyı kaybedersiniz.
Ya da hiçbir şeyi seçemez ve her şeyi kaybedersi-
niz...
Bu da bir seçim... Bir şeyi seçip bir başka şeyi kay-
betmek mi, hiçbir şeyi seçmeyip her şeyi kaybetmek
mi?
Tanrıyı ve İnsanları Deneme
Biz, herkesi her zaman deniyoruz, emin olmak, gü-
venmek istiyoruz, sevgisini ve bağlılığını her an kanıtlasin, hayatını ve her şeyini tehlikeye atsın ve bunu binlerce kez yapsın istiyoruz
...
Kendimizle ve korkularımızla o kadar doluyuz ki,
hiçbir duyguyu, hiçbir insanı, hiçbir nesneyi olduğu gi-
bi bütün gerçekliğiyle göremiyoruz, her şey kendimizle
ve korkularımızla oluşturdugumuz prizmalardan kırıla-
rak ulaşıyor bize, her şeyi olduğundan başka bir biçim-
de ve olduğundan başka bir yerde görüyoruz
Tanrı
Cinayet, yazı ve aşk, insanın tanrısallığa en çok
yaklaştığı üç durum.
Biri öldürerek tanrısallaşıyor, biri yaratarak, biri de
kendini çoğaltarak.