Alışkanlık alçaklıkla bulanınca insan bahaneler uydurmaya başlıyor. Eskisi gibi değilim; çünkü... Gerekçeler ciltlenir, kitap olur, olur olmasına ya başta kendini ikna edemez. Aradadır hep, kimsenin erişemeyeceği yerde...
"dilim sizinkinden farklı; söylediklerim değil. tenimin, gözlerimin rengi kiminizle bir neredeyse. oturmanız, konuşmanız, şakalaşmanız bile bizimkilerle eş. yalnız bakışlarınız yok mu, o dosdoğru düşman bakışlarınız, işte onlar bambaşka. kanım çekiliyor onların altında, korunacak yerler arıyorum boşuna. sırtımda, ensemde duyuyorum soğukluğunu bıçak gibi. bizde, masal gibi anımsadığım memleketimizde, kimse kişinin saklısını görmek, gözleriyle dokunmak istemezdi. hele bir de fısır fısır konuşarak, gülüşerek bakmalarınız yok mu, inanın, dayanılır gibi değil!".
Dilim sizinkinden farklı; söylediklerim değil.
Tenimin, gözlerimin rengi kiminizle bir neredeyse. Oturmanız konuşmanız, şakalaşmanız bile bizimkilerle eş. Yalnız bakışlarınız yok mu, o dosdoğru düşman bakışlarınız, işte onlar bambaşka...