Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gel de Çık İşin İçinden

Ahmed Yüksel Özemre

Öne Çıkan Gel de Çık İşin İçinden Gönderileri

Öne Çıkan Gel de Çık İşin İçinden kitaplarını, öne çıkan Gel de Çık İşin İçinden sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Gel de Çık İşin İçinden yazarlarını, öne çıkan Gel de Çık İşin İçinden yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
166 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Şu an bu incelemeyi yazarken gözlerimin dolu dolu olduğunu bilmenizi isterim zira Ahmed Yüksel Özemre’ nin o samimi ve sıcacık yazılarını okuduktan sonra birçok kişiyle aynı hissiyatı paylaşacağımızdan eminim. Geçen seneydi sanırım Özemre’nin Üsküdar’da Bir Attar Dükkanı kitabını okumuştum. Kitap sitesinde gördüğümde Üsküdar’a olan
Gel de Çık İşin İçinden
Gel de Çık İşin İçindenAhmed Yüksel Özemre · Kubbealtı Neşriyat · 2013127 okunma
'' Evladım; ben sana ismini sordum mu? Eğer zatımı idrak edememişsen, ismimin sana ne faydası dokunur ki? Zâtı idrak edemeyene isimler yalnızca dedikodudur, dedikodu ! Sen sen ol ! Zâtı bırakıp da isimlere, cevheri bırakıp da sıfatlara takılma, e mi ! Bunun gibi dedikoduları terkedersen Hâkikat da sana olanca yalınlığıyla görünür''
Sayfa 137 - KubbealtıKitabı okudu
Reklam
İnsan Allah'ın Rahmeti'nin tecelligâhı olduğunu nasıl anlar?
Ne zaman sizde Allah'ın bütün mahlûkatına karşı bir muhabbet uyanır da hiçbir karşılık beklemeksizin onlar için hayırlı duada bulunursanız, biliniz ki o anda siz Allah'ın Rahmeti'nin temerküz ettiği ve dağıldığı müstesnâ bir tecellîgahsınız. Bu idrâke kavuştuktan sonra, bu idrâkin ilelebed muhâfaza edilebilmesi için insanın bunun mes'uliyetinin gerektirdiği şuur ve vekarla hareket etmesi gerekir.
“Evlâdım; Allah’ın rahmeti üzerinize olsun! Bilir misiniz, insan Allah’ın rahmetinin tecelligâhı olduğunu nasıl anlar?” dedi. “Hayır efendim bilmiyorum” diye cevap verdim. “ Ne zaman sizde Allah’ın bütün mahlûkatına karşı bir muhabbet uyanır da hiçbir karşılık beklemeksizin onlar için hayırlı duada bulunursanız, biliniz ki o anda siz Allah’ın rahmetinin temerküz ettiği ve dağıldığı müstesna bir tecelligâhsınız. Bu idrake kavuştuktan sonra, sakın unutmayın oğlum, bu idrâkin ilelebed muhâfaza edilebilmesi için insanın bunun mes’uliyetinin gerektirdiği şuur ve vekarla hareket etmesi gerekir.” dedi.
Sayfa 136Kitabı okudu
sonra da bu niyâzı niye üç kere tekrarladım diye kendi kendime hayret ettim.
Bütün gün serâzâd olacağım düşüncesinin verdiği huzurla her sabah yapmak mûtadında olduğum uzunca duayı şevkle yaptım. Duanın içinde: "Yâ Rabbî! Bildiğim bilmediğim her türlü hayrı da Sen'den niyaz ederim. Sen lûtf-u kereminle fakîr kulunu bugün de hayırlara muhâtab kıl!" diye tertîb etmiş olduğum kısma geldiğimde, mûtadımın aksine ve görünür hiçbir sebep olmaksızın, bu kısmı üç kere aşkla ve şevkle tekrar ettim.
“Bir Mürşid-i Kâmil kendi propagandasını yapmaz, yaptırtmaz. Kimseyi bu yola davet etmez, ettirtmez. Kendine kerâmet ve mûcizat izafe etmez ve ettirtmez. Mürîdlerini haraca bağlamaz. Mürîdlerine gösterdiği lütûf ve keremi asla başlarına kalkmaz. Cenab-ı Peygamberin sünnetini reddetmez. Kendisini O’ndan üstün görmez. Kulluk mertebesini muhâfaza eder. Siyasetle, dedikoduyla, gıybetle meşgul olmaz ve mürîdlerini de meşgul ettirtmez. Dünyevî olaylarla ilgili olarak gelecekten haber verip de kendisini kâhin derekesine düşürmez. İnsan onun huzurundan rahatlamış ve meseleleri halledilmiş olarak çıkar.”
Reklam
Efendim; fakîre isminizi lütfeder misiniz?
Eğer zâtımı idrak edememişsen, ismimin sana ne faydası dokunur ki? Zâtı idrâk edemeyene isimler yalnızca dedikodudur, dedikodu! Sen sen ol! Zâtı bırakıp da isimlere, cevheri bırakıp da sıfatlara takılma, e mi? Bunun gibi dedikoduları terkedersen Hakîkat da sana olanca yakınlığıyla görünür.
İnsanın nefsi kendisinin en büyük düşmanıdır. Bunun içindir ki Cenab-ı Peygamber En büyük cihad kulun nefsiyle savaşmasıdır buyurmuştur. Nefis insana bir benlik atfeder, ona Rabb’ini unutturup kendini ön plana çıkartır. Beşer, Allah’ın izni olmaksızın bir yaprağın dahi kımıldamasının mümkün olmadığını unuturda her şeyi kendisi yapıyormuş gibi gizli bir şirket düşer. Bu vehim ve tekebbür onu Rabb’inden uzaklaştırır.
Duanın hayırlısı Cenâb-ı Hakk'ın ezeldeki kader ve kazâ hükmüne uygun olarak yapılan duadır. Bunun dışındakiler laf olsun diye yapılır; bu da yapanın münafıklığını ilân eder.
Bâtın ilminden Musa'ya verilen Hızır'daki kadar vâsî olmadığından, Musa Hızır'ın ef'alinin Şerîat'a aykırı olduğunu tesbit ederek sabırsızlık izhâr etti ve O'na itirazda bulundu. Halbuki Efendimiz'in bir hadisine göre: Bir işin sonunu sabırla beklemek ibâdettir. İnsanın böyle bir ibadet imkânını hebâ etmemesi gerektiğini idrâk etmesi Hikmet'in hâzâ ta kendisidir.
107 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.