Ancak başkalarına kin beslemeye ben kin duyuyorum, çünkü bu dindar ve aydın bir insana yakışmayan bir karakter özelliğidir . Bana göre sürekli kin duyguları besleyen bir insan zamanla ahlaki değerlerini kısmen de olsa yitirir.
“Zengine verilir, daha da zenginleşsin. Fakirin ise elindeki bile alınır." Bu belki iki bin yıllık bir deyiş, fakat günümüzde de çok geçerli. Başarının olduğu yere daha çok başarı akar, para parayı çeker, zenginin, güçlünün peşinden severek giden gönüllüler onlara taparlar. Çünkü bu dünyadaki en gizemli cevher güçtür. Yığınları kolayca inandırır, onları mıknatıs gibi kendine çeker. Hiç kimse sormaz güç nasıl kazanılmış, kimin elinden alınmış diye. İnsan sadece ona sahip olduğunda kendi varoluşunun da daha çok değer kazanacağına gözü kapalı inanır. Tarih bize, insanların isteyerek boyunduruk altına girmelerinin, kulluğu gönüllü kabul etmelerinin en tehlikeli nitelikleri olduğunu göstermiştir.
Stefan Zweig'in Geleceğe Güven adını taşıyan bu kitabı, yazarın 1909 - 1941 yılları arasında yazdığı çeşitli yazıların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Kitabın geneli savaş karşıtlığı ve savaşın kötülüğü üzerinedir. Avrupa'da Yahudi olmanın zorluğu; savaş öncesi ve savaş sırasında Yahudilerin çektikleri zorlukları işlerken ayrıca Joseph Roth'un ölümü ardından yazdığı yazı da burada bulunmaktadır.
Stefan Zweig'ın külliyatından bir kitap daha eksilttim. Novella (kısa roman, öykü ) okuyanların hoşuna gitmeyebilir. Çünkü Zweig burada yaşadığı dönem içinden çeşitli kesitler sunarak bu denemeleri oluşmuş. Denemelerden oluştuğu için novellalarındaki o uzun uzun diyaloglar, betimlemeler, söz oyunları ya da kapsamlı kişi analizleri burada yer almıyor. O an duyduğu, gördüğü, okuduğu bazı olguları kendince yorumlamış. Dönem içinden memleketimden insan manzaraları eşliğinde çeşitli bilgiler anlatıyor.
Bu kitabı 31 Ocak - 1 Şubat 2021 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 21 Mayıs 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi. Tavsiye ederim.