Geleceğin Kısa Tarihi
Jacques AttaliEn Eski Geleceğin Kısa Tarihi Gönderileri
En Eski Geleceğin Kısa Tarihi kitaplarını, en eski Geleceğin Kısa Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Geleceğin Kısa Tarihi yazarlarını, en eski Geleceğin Kısa Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayata dair anlam arayışımızdaki çaresizlik:
"Asya, insanı arzularından kurtarmayı düşünürken, Batı onları gerçekleştirme özgürlüğünü insana sağlamak dileğindedir."
Gelecek için çıkarılacak ders:
Tabular kutsallıkla meşrutiyet kazanır.
Sayfa 33Kitabı okudu
Bir azınlığın özgürlüğünün koşulu çok büyük sayıdakilerin köleliğidir.
Sayfa 37Kitabı okudu
Asya, insanı arzularından kurtarmayı düşünürken, Batı alemi, onları gerçekleşme özgürlüğünü insana sağlamak dileğindedir. Biri dünyayı yanılsama olarak düşünmeyi seçer; öteki, eylemin ve mutluluğun yegane mekanı kılmayı...
Sayfa 46Kitabı okudu
2006’da 100 milyon kişi internet ağında oynamakta ve satın aldığı sanal veriler için 1 Milyar dolardan fazla ödemektedir. Toplam olarak 2006’da internet üzerinden yürütülen etkinliklerin dünyadaki parasal değeri 400 milyar doları aşmaktadır; bu dünya GSH’nün % 10’ udur ve yarısı ABD’dir.
Sayfa 113Kitabı okudu
....telefon esasen iletişime olduğu kadar saptanmaya da imkan vermektedir.
Sayfa 198Kitabı okudu
İnsan, iyi haberler üzerinde asla hiçbir şey inşa etmemiştir.
Sayfa 280Kitabı okudu
İslam Coğrafyası
Egemen ideoloji her türlü sorunun her türlü cevabının Kuran’da bulunduğuna, her türlü entellektüelin gereksiz olduğuna -Aıds’ ten sefalete kadar-her tür problemin “ imansızlar”dan kaynaklandığına inanmaktan ibarettir. Bu ülkeler, doğal kaynakların dağılımındaki rastlantılar bazılarının en zenginleri kılsa da, ekonomik, toplumsal ve kültürel yönlerden dünyanın en az gelişmiş ülkeleri arasındadır. ( tüm müslüman ülkelerde yabancı dillerden çevrilen kitap sayısı yalnızca Yunanistan’ da çevrilenlerden daha azdır).
Sayfa 248Kitabı okudu
Gelecek için bir ders: Söz, öldürücü bir silah haline gelebilir; dengelenmediği takdirde, piyasa tehlikelidir.
Sayfa 34
Yazık ki her şey yanılsama:
Gelecek uzaktan sarakaya alıyor bizi,
Ne benzeştirebiliyoruz kendimizi anılarımızla,
Ne kabul edebiliyoruz olduğumuz gibi.
Bundan yirmi bin yıl önce, bu son primatların hâlâ göçerkonar konumdaki en gelişmişleri, iklimi artik özellikle kucak açıcı olan Ortadoğu'ya yerleşirler. Burada, doğal haldeki saklanabilir nevalelerden (yün, buğday, arpa, nohut, mercimek) ve yakalanabilir hayvanlardan (köpek, koyun, domuz, sığır, at) bol miktarda bulurlar. O zaman bazı topluluklar, ilk taş evleri inşa ettikleri yerlerde oldukça uzun süreler için kalırlar. Kutsal, burada da onlara eşlik eder; bazı tanrılar belli bir toprağın efendileri haline gelir.
On beş bin yıl önce, bu Mezopotamya insanlar, hâlâ göçerkonar olsalar da kuyular kazarlar, henüz evcilleştiremedikleri vahşi hayvan sürülerini kontrol ederler: Çocuklarına giderek daha fazla önem atfederler ve tanrıların ifadesi olan doğayı biraz düzene sokarlar.
On bin yıl önce, insanın kendisinden daha hızlı bir hayvanı avlamak için icat ettiği iki devrimci aygıt, ilk kez onun kendi gücünü çoğaltmasına imkân verir: ilk kaldıraç olan fırlatıcı ve ilk motor olan yay.
Aynı dönemde, Mezopotamya'da, insanlar eylem ile sonuçlarını birbirinden daha iyi ayırmaya başlarlar; toprakları sulamayı, tutsak ettikleri hayvanları kendileri için üretmeyi, tahılları yeniden kullanmayı, yedekleri ambarlarda biriktirmeyi öğrenirler.
Zaman
Zamanın, aslında gerçekten kıt olan yegâne gerçeklik olduğu anlaşılacaktır: Hiç kimse onu üretemez, hiç kimse sahip olduğu zamanı satamaz, hiç kimse onu biriktiremez.
-Tecimsel düzenin başından beri insanın başlıca hedefi olan- özgürlüğün kendisinin de aslında zaman hapishanesi içindeki bir kaprisin yanıltıcı tezahüründen ibaret olduğunu keşfedecektir.