O mutluluk halini daha önce tattığımı bilen arkadaşlar merak içinde bana bu duygunun neye benzediğini sordular. Aslında o kadar da kötü bir duygu olmadığı konusunda temin ettim onları, ancak söylediklerime inanmadan konuşmuştum.
“Kesinlikle hayır. Senin anlayacağın bizler çok büyük bir ikilemi çözdük. Artık herkes başkalarına karşı daima yapmayı istemiş olduğu şeyleri yapabiliyor - hem de kimseye en ufak bir zarar vermeden. Zira Kötülüğü dizginledik, tıpkı tıbbın aşılama ve bağışıklık kazandırma amacıyla mikroplan dizginlemesi gibi. Hem medeniyet denen şey insanoğlunun kendini iyi olmaya kandırma çabasından başka ne olmuştur ki hayatta? Dikkatini çekerim, sadece iyi olmaya dedim. Geri kalan her şeyin ortalıktan kaldırılıp hasıraltı edilmesi gerekiyordu. Tarih tam da bu işi gerçekleştirdi işte, zaman zaman kibarlıkla zaman zaman da kabalıkla ama yine de daima göze batan, başıboş kalan, yıkıp geçen bir şeyler vardı.”