Genç Kız Kalbi
Mehmet RaufGenç Kız Kalbi Gönderileri
Genç Kız Kalbi kitaplarını, Genç Kız Kalbi sözleri ve alıntılarını, Genç Kız Kalbi yazarlarını, Genç Kız Kalbi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugün ailelerimizin yüzde doksan dokuzu uygunsuzluk, geçimsizlik içinde feryat ediyor; ve sonra, buna hemen bir aileye has kaderin uğursuzluğu diyorlar; bilmiyorlar, düşünmüyorlar ki kader bizim kendi hareketlerimizin neticesine kendimizin verdiği bir isimdir. Bütün çektiklerimizin yalnız kendi sersemliğimizin neticesi olduğunu bilmek istemeyerek kendimizi mesuliyetten kurtarmak için uydurulmuş bir sözdür.
"Çünkü yaşamak için hayat lazımdır.
Hayal değil..."
Sevmek için en evvel lazım olan şey, ruhların yakınlığıdır.
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Hassas, hülyalı, şiir sever her genç kız gibi ben de dünyada en büyük saadetin yalnız sevmek ve sevilmekte olduğuna inanırım.
Sayfa 13 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Nasıl bilmiyor ki Pervin için aşk, ne kadar kutsal olursa olsun onur daha kutsaldır
Ah, şairleri bile bu kadar maddi, bu kadar adi olan zavallı, zavallı, zavallı millet!
Ah, onu görmek, onu tekrar işitmek... Ne kadar düşünsem o kadar mümkün değil...
Ah, bu aşk... Ya Rabbim, bütün evreni, bütün varlığı yaratmak, pek, pek büyük bir harikadır. Fakat yalnız aşkı yaratmak onların hepsinden büyük, hepsinden kutsal bir şeydir. Birbirini seven iki kalp için bütün dünya, bütün evren nasıl birbirlerinden ibaret kalıyor. Bütün afetler, bütün felaketler onlar için nasıl etkisiz, hiç oluyor!
Acaba, onun ruhunda benim zerre kadar varlığım var mı? Acaba, onun ruhunda, onun benim ruhumda sahip olduğu kadar bir yer sahibi olmam mümkün oldu mu?
Gerçek şu ki, biz her şeyde olduğu gibi, terbiye ve evlilikte de körü körüne, gaflet ve karanlık içinde, düşünmeden, sersemler gibi şuursuzca hareket ediyoruz ve böylece bize teslim edilmiş olan bu hayatları boşuna ziyan ediyoruz. Her şeyimiz gibi hayatımızın en önemli meselesi olan evlilik de yalnız boyun eğmekle idare olunuyor ve yalnız tesadüfün keyfine bağlı kalıyor.
Hiç kuşku etmem ki bu jandarma komutanı beyefendi ruh inceliğine, çizmesi kadar kayıtsızdır; onu şöyle bir düşünüyorum, konumuna, ortamına, rütbesine mağrur, kibirli bir bey ki, kendisine teslim edeceğim kalbimin hazinelerine, emrindeki jandarmalar kadar bile önem vermeyecek.
Düşünmüyorlar ki, ben yakışıklı, parlak erkek değil yalnız beni anlayacak hassas, ince bir kalp sahibi erkek istiyorum. Bilmiyorlar ki, benim aradığım, istediğim servet ve güzellik değil, yalnız, yalnız ruhtur.
Sevmedim, çünkü şimdiye kadar kendime layık bir kimseye rast gelmedim. Sonra... Aramadım da. Çünkü yaşadığım çevrede kendime layık bir adam bulunacağına ihtimal veremiyordum. Çünkü bence aşk evlilikten ibarettir, karısı olamayacağım bir adamı sevmek, benim için bir rezalettir.
Ah, ne temiz bir hayatım vardır. Bu yaşa kadar hiç kimseyi sevmedim. Eğer bundan sonra seversem, ilk aşkın coşku ve şiiriyle seveceğim. Hâlbuki ruhum, bu yaşa kadar tutsak olduğu için olacak ki, şimdi nasıl derin bir özlemle sevmek, sevilmek için titriyor.
Şu insanlar ne tuhaftırlar; başkalarının mutluluklarını görerek kendilerini bundan yoksun buldukları için mi bu azarlamaları ve küçümsemeleri, yoksa kıskançlık ve hırçınlıklarından mıdır?