Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kuantum Bilgisi ve Evren

Gerçekliğin Deşifresi

Vlatko Vedral

Öne Çıkan Gerçekliğin Deşifresi Gönderileri

Öne Çıkan Gerçekliğin Deşifresi kitaplarını, öne çıkan Gerçekliğin Deşifresi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Gerçekliğin Deşifresi yazarlarını, öne çıkan Gerçekliğin Deşifresi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlginçtir, insanların zihnindeki Tanrı imajı çağlar boyunca edindikleri bilgiyle uyumlu biçimde değişmiştir.
Sayfa 234 - PdfKitabı okudu
Gerçekliğin Deşifresi
Gerçekliğin Deşifresi
, sayfa 237. Bir sandalyenin yalnızca, kol dayama yerleri, oturacak yeri vb. gibi tek tek kısımların toplamı olduğunu imgeleyelim. Elbette olabilir ancak bunlar yalnızca belirtkelerdir. Kol dayama yerleri ve oturacak kısım bağlamdan bağımsız olarak var olamaz, yani "sandalye" (yalnızca sandalyelerin kol dayama yeri olduğunu varsayalım) ya da "kol" kavramı olmadan kol dayama yerine sahip olamazsınız. Bir sandalyeyi her şeyden bağımsız olarak belirten "sandalyeliğin" özünü ararken, bir sandalye, sandalye biçimine bürünmüş atomların derlemidir diyemez miyiz? Ancak bir atom da nihayetinde, nötr parçacıkların yanı sıra biraz pozitif ve biraz da negatif parçacıklardan oluşan bir sistemi tanımlayan bir belirtkedir. Bunların hepsi de (elektron, proton ve nötron) bizler tarafından konulan nitelendirici isimlerdir. Bir elektronun ne olduğunu sorduğumuzda, negatif yüklenmiş küçük bir parçacık cevabını alırız ama bu sadece bu parçacığın çeşitli deneylerde nasıl davrandığını söyleyen (bazı parçacıkları iter ve bazılarını çeker gibi) bir belirtke olacaktır. Bu belirtke olmadan bir elektronu "Y"yi test ettiğimizde X'i ortaya çıkaran ve Q biçiminde baktığımızda P'yi ortaya koyan şey, vb. olarak adlandırmamız gerekecek. Bu anlamda bakarsak belirtkeler müthiş kullanışlı ve etkinlerdir. Ancak Budizm bize belirtkeyle cismi birbirine karıştırmamamız gerektiğini söylemektedir. Daha da önemlisi bir şeye belirtke bulmamız, o şeyin gerçek olduğu anlamına gelmeyecektir.
Reklam
Ne bilginler geldi, neler buldular, Mumlar gibi dünyaya ışık saçtılar, Hangisi yarıp geçti karanlığı, Birer masal anlatıp uykuya daldılar. Ö. Hayyam
Meşhur on sekizinci yüzyıl İskoç felsefecisi David Hume bazı iddiaların yanlışlanamaz oluşu konusuyla bayağı bir cebelleşmiştir (onun zamanında psikanaliz yoktu ancak zihnini felsefe ve din meseleleri meşgul ediyordu). Hume konuyu şöyle ifade ediyor. Dünyada gördüğümüz beyaz kuğuların sayısı ne denli çok olursa olsun, bu bizi “bütün kuğular
Sayfa 197 - 198 - PdfKitabı okudu
Ömer Hayyam
Ne bilginler geldi, neler buldular, Mumlar gibi dünyaya ışık saçtılar, Hangisi yarıp geçti karanlığı, Birer masal anlatıp uykuya daldılar.
Bilgi bir şeyin ne kadar şaşırtıcı olduğunun ölçümüdür.
Sayfa 49 - PdfKitabı okudu
Reklam
“Bilinen bilinenleri" ve "bilinen bilinmeyenleri” bilsek de, “bilinmeyen bilinmeyenleri" bilmiyoruz.
Sayfa 228 - PdfKitabı okudu
İnsan önce gerçekliği yaratır ve sonra onu kendini tanımlamak için kullanılır.
Aklıma antik Yunan filozofu Socrates'in “Ölene kadar kimse mutlu hayat yaşıyor olarak değerlendirilemez" ifadesi geliyor. Hayatınızın büyük bölümünü mutlu geçirmiş olabilirsiniz, fakat son nefesinize kadar mutlu bir hayatınız olduğundan tam olarak emin olamazsınız. Tüm bilimsel bilgi yapısını bu tür bir mantığın (gaddar da bir mantık) biçimlendirdiğini göreceksiniz.
Sayfa 29 - PdfKitabı okudu
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.