Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Safer Efendi'nin Sohbetleri

Geydim Hırkayı

Adalet Çakır

En Yeni Geydim Hırkayı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Geydim Hırkayı sözleri ve alıntılarını, en yeni Geydim Hırkayı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aşk-ı mecâz hakikate köprüdür. Bir insan sevebilmeli. Neyi? Neyi olursa olsun. İnsan olsun, hayvan olsun, çiçek olsun. O sevgi seni hakikate götürebilir, köprü çünkü. Bir çiçeği sevdin, peki bunun sahibi kim, yaratıcısı? Seni oraya götürür o çicek. Hayvan da öyle, insan da öyle İşte Mecnûn diyor ya 'Leyla Leylâ' derken... Vakta ki vuslât, "aa" diyor Mecnûn, 'Ben seni değil, senin perdenin arkasındakine meğer ar haslet o, dürtü İtyanaşık olmuşum. Siliniveriyor, illâ Mevlâ'nın aşkı kalpte tulû ediyor. Leyla Leyla derken Mevla'yı buluyor. Mecâz-ı aşk hakikat-i aşa köprü oluyor..
Sayfa 193Kitabı okudu
Bütün enbiya, evveli Adem son Peygamber Efendimize kadar yüzbinlerce peygamber gönderilmiştir. Hepsindeki nur, enerji Allah'ın nûrudur. Ampuller ayrı ama nur bir, Allah bir. Bu nur her yaratılan insanda var, müslim, gayr-i müslim. Ama bir kısmında aşikâr bir kısmı ampul sağlam ama maalesef enerji kapalı. Biz istiyoruz ki o nur herkeste zahir olsun, her insan öteki insanlara yardımcı olsun, onu aydınlatsın, istiyoruz, öyle istiyoruz. Ve insana yakışan da o, 'hayru'n-nas men yenfeu'n-nâs.' Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "İnsanların hayırlısı insanlara yararlı olandır. İnşallah öyle olalım, öyle yaşayalım. O Allah'ın nûrunda bir olalım.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Muharrem ayı girince eskiden sofralara su konulmazdı, pek az su içilirdi. Hele hele kana kana içmek adeta yasaktı. Günümüzde de pek çok evde uygulanmaktadır. Az su içmek Hz. Hüseyin'e bir saygı ifadesidir. İslâm'da mâtem üç gündür. Eğer sürekli mâtem tutulmak gerekseydi Hz. Peygamber'imizin ardından her gün mâtem tutmamız gerekirdi. Hz. Hüseyin'in şehit edilmesi kuşkusuz dünyanın en iğrenç en vahşi cinayetidir. Tüm müslümanların yüreğini dağlamıştır. Ancak her yıl 10 Muharrem'de dövünme, feryad u figân edinme bu acıyı hafifletmez. Büyüklerimiz ne güzel söylemiş 'Yezid'e lânet etmektense Hz. Hüseyin'e salavat getirmek yeğdir.' Cenâb-ı Allah ümmet-i Muhammed'i o büyük şehidin şefäatine nâil eylesin."
Ey meded ey Fahr-i âlem rahmeten li'l-âlemîn Mücrimim ihsâna geldim yâ Şefia'l-müznibîn Hayra a'mâlim mi var yazsın kirâmen kâtibîn Yâ Resûlallâh meded senden meded Dergehine yüz süren bîçâreler âbâd olur Dûzah-i berzahda kalmaz cümlesi âzâd olur Sen Hudâ mahbûbusun bize ancak imdad olur Yâ Resûlallah meded senden meded Ben hevâ ile riyâ-yı nefse ettim iltifat Ancak ümîdim sanadır gayri kârım seyyiât Ne olursa senden olur bana fahr-i kâinât Yâ Resûlallâh meded senden meded Tevbeler olsun ilâhî etme cürmümden hitâb Atıf kemter kulunda cümle isyân bî-hesab Gel Habîbi'ne bağışla kıl duâmı müstecâb Yâ Resûlallâh meded senden meded
Âyinedir bu âlem her şey Hak ile kaim Mir'at-ı Muhammed'den Allah görünür daim
Sayfa 293 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Kemal Paşazâde. Padişahın muhâfız bölük komutanı. Edirnekapı'da medfûn. Müftiyyü's-sekaleyn; yani hem cinnilere, hem insanlara müftü. Ama ilk vazîfesi pâdişâhın muhâfız bölüğü kumandanı. Babası da askermiş, paşaymış; paşazâde. Efendim bir gün padişahın otağına şeyhler gelmiş, âlimler gelmiş. Padişah her birerlerine ayağa kalkmış.
Reklam
Tanır isen Allah'ı Bırakırsın günahı Mü'minlerin penâhı La ilahe illallah
Sayfa 206 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Efendim bu hikâyeyi rahmetli Cemaleddîn Server Revnakoğlu'ndan dinledim, Allah rahmet eylesin. O anlattı. Bir Tevfik efendi varmış, hâli vakti yerinde. Anne ölmüş, baba ölmüş, alkolik olmuş bu Tevfik efendi. İspirto içmeye başlamış. Ne ev kalmış, ne yatak yorgan, bir hanın bodrumunda hasır üzerinde yatıyor. Bir gün böyle velâdet
Ya Rabbi cümlemizi zilletten halas eyle. Bizleri aziz eyle.
Her günah içki gibi sarhoş etse dünyada ayık adam kalmazdı.
Reklam
Muzaffer Efendim yeni evliydi. İkinci hanım almıştı, daha çocuklar yok ne Ayşe var ne Cüneyt. Nişantaşı'nda oturuyordu, bayram günü kayınbabasının evine ziyârete geliyor. Kendisi Aksaray'da oturuyordu. Kapı çalınmış, tak tak. Bizzat kayınbabası -Allah rahmet eylesin- Fahri Bey açmış kapıyı. Buyrun. İçeride Efendi Hazretleri var, onu
Geçmiş zaman, merhûm Efendim Süleymâniye'de terâvih kıldıriyordu. Kadir gecesi, oradan çıkıyorduk, yürüyerek Hazret-i Hâlid'e. İşte sahur ediyorduk, sabah namazı kılıp dağılıyorduk. Uzun seneler böyle devâm etti. Bir Kadir gecesi gittik oraya. Bir sakallı, böyle bir karış sakalı var. Azgın köpek gibi kadınlara hücum ediyor. Merhûm Efendim de oturmuş, sırtını duvara dayamış, 'çağırın şu herifi bana' dedi. Hop çağırdık. 'Sen burada vazîfeli misin?' 'Yook.' İmam mısın?' 'Hayır.' 'Müezzin misin?' 'Hayır.' 'Kayyim misin?" 'Hayır.' 'Ee ne bu hanımları incitiyorsun?' 'Efendum' dedi, Karadenizliler kızmasın sakın- 'Efendum, bu kadınlar açık saçık. Ha buriya duâ ediyorlar' dedi. Efendim 'Ulan onlar açık saçık değil. Bir edepsiz hal olursa burada vazîfeliler var, müdâhale ederler. Senin ne haddine pezevenkin oğlu' dedi, şöyle bir kalktı. 'Sen erkeksen, Florya plaji var, biliyor musun? Orada açık saçık hanımlar var. Eğer erkeksen git onlara mâni ol bakayım' dedi. 'Gelmişsin buraya, câmiye Kadir gecesi, kadınları incitiyorsun, har har.' Bir kovdu. Nasıl tiris tırıs gidiyor! Dövecekti Onlar da öyle. Allah akıl fikir versin.
Benim şeyhim 60 sene evvel Dereseki'de oturmuş. ‘Adam gözümün önünde ineği sağıyor, sıcak sıcak getiriyor. Süt bozuk. Yâhû komşu, gözümün önünde sağıyorsun. Süt sulu!' En nihâyet bir gün söylemiş, demiş, 'Efendi hazretleri, biz süte su katmayız.' 'Ya?' Suyun içine sağarız' demiş. Haram. Fütühât olmaz. O haram lokma ile büyüttüğü çocukların hayrını göremez.
Birisi yeni derviş olmuş. Gitmiş ihâlelere giriyormuş. 'Ben Cerrâhî dervişiyim. Bizden de bu malı alır mısınız?' demiş. Alırız' demiş. 'Biz yirmi bir günde parayı ödüyoruz, üç hafta sonra.' 'Eh biraz daha.' 'Belki iki haftada ödeyebiliriz.' Rüşvet teklif etmiş peşin para versinler diye. O da kapıyı açmış 'haydi güle güle' demiş. Pezevenk böyle dervişlik olur mu? İnsan istismâr etmemeli dini yâhû. Almak da haram vermek de haram. Müslüman kardeşi diye o ona hürmet gösteriyor, o ona rüşvet teklif ediyor. Bak pezevengin yediği b.ka! Gel de kızma.
Ahirette helal kazancın hesabı, haram kazancın azabı var.
233 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.