Dans edenlerin arasına katılmıştık. Ama biz pistte değildik. Bulutlara dayanmış bir merdivenin basamaklarını vals yaparak göklere çıkıyorduk. Elim elinizde ve göğsünüz...
Bu güzel gecenin benim için en büyük sürprizi, sizin gibi gerçekten aydın ve az rastlanır seçkinlikte bir hanımefendiyle benim gibi içine kapanık – bağışlayınız lütfen – sümsük bir yazarın tanışmış olma mutluluğuydu. Size dün gece tanıştığımız andanberi, sabaha doğru ayrıldığımız zamana dek, hep güneş gibi parlayan güzelliğinize hayranlığımı anlatmaya çalıştım. Anlattım diyemiyorum, anlatmaya çalıştım diyorum. Çünkü bu duygumu anlatabilmek için, saatlerce karşınızda şaşkınlıktan, doğru düzgün iki sözü biraraya getiremeyip kem küm edip durdum.
Sakarlıkta öyle becerikliydi ki, ne yapıp edip yine de devirecek, kırıp düşürecek bişey buluyor, hiçbişey bulamasa, elini, kolunu, daha olmazsa kafasını oraya buraya çarpıp yine bir gürültü patırtı çıkarıyordu.
Hayatında herşey birbirine uygun, yaraşmış, evi, eşyası, giyimi, süsü, arkadaşları, çevresi, yaşayışı, arabası... Yalnız uygun olmayan yaraşık almayan bişey var ; o da ben...