"Bir şahıs Hasan Basri'ye 'Filan adam senin gıybetini yaptı!' dedi. Bunun üzerine Hasan, bir tabak yaş hurma doldurarak o adama gönderdi ve şöyle dedi: 'Kulağıma geldiğine göre sen hasenat ve sevabından bana hediye etmişsin. Ben de o hediyene karşılık sana bu hurmaları hediye etmek istedim. Beni mâzur gör! Çünkü senin hediyene tam olarak karşılık vermeye kudretim yok!"
Söylenildiği takdirde hoşuna gitmeyen her söz gıybettir... O kadar net ki. İşaret, imâ, göz kırpma, istihza, yazma, hareket - tavır ve maksadı muhataba anlatan her şey gıybete dahildir ve haramdır.
"Ama hayır bu zan değil yoo bu gıybet değil ki neyse onu söylüyorum."
Eğer senin dediğin onda varsa onun gıybetini yapmış olursun. Eğer
Ne zaman bir müslüman aleyhinde senin kalbine su-i zan gelirse; o müslümanla olan iyi münasebetlerini ve onun hakkında yaptığın hayır dualarını arttırman yerinde olur.
Peygamber efendimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Gıybetini yapmış olduğun kimsenin gıybetinin kefareti, onun için istiğfar edip af talep etmendir."