Turgut'u düşündü, gözleri buğulandı. Acaba dua yerine "Her yer karanlık" şarkısını söylese olur muydu? O şarkı da dua gibiydi, hem Turgut da severdi. Huşû ile diz çöktü, yanık ve hoş sesiyle şarkıyı mırıldanmaya başladı.
“Yalnız kaldıkça düşünüyorum ve geçmiş olayları daha iyi anlıyorum. İçime öyle geliyor ki, titiz bir dikkatle, yaşantımı bir düzene sokmam gerekir. Böylece dağınık ve yarı anlamlı olmaktan çıkarlar. Uydurduğum bahanelerle örtmeğe çalıştığım ve böylelikle hatırlamaktan kaçındığım şeyler için bile bunu yapmam gerekiyor.”