Göçebe
Knut HamsunGöçebe Gönderileri
Göçebe kitaplarını, Göçebe sözleri ve alıntılarını, Göçebe yazarlarını, Göçebe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen, bunları okuyan sen, bir şey duymuyorsun her halde; ama şuracığa oturmuş, bunları yazan ben, ormanda bir patikayı hatırlarken bir çeşit mutluluk duyuyorum.Bir çocuğa rastlamışım sanki.
Sayfa 313 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
Ellerde soydan gelme bir şeyler gizlidir; iffet, aldırmazlık, yahut istek ve içgüdüler, ellerde kendini belli eder.
Sayfa 301 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
Ama bana gelince, ben halimden memnun olamıyordum Allah ıslah eylesin!
Sayfa 255 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
"Günler geçiyor, hep aynı!" diyordu Grindhusen. "Ama ben, eski ben değilim.
Sayfa 173 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
İnsan gönlü böyledir işte: Başka vakit herkes beni kendi halime bıraksın isterim, şimdiyse bu ikisinin bana aldırmayışları gücüme gitti nedense.
Sayfa 136 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
Yazmayınız! Peki, o halde gidebilir ve kendisiyle konuşabilir miydim? Ah bu küçük, zarif kağıt yaprağı, bu acele yazılmış incecik harfler! Elleri bu mektubu tutmuştu; bu mektup onun gözlerini görmüş, soluğunu duymuştu. Sonra cümlenin sonunda üç nokta vardı, dünyalara bedel üç nokta.
Sayfa 98 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
Kulaklarım uğulduyordu, sokağa fırladım, açıp okudum mektubu:
"Bana yazmayınız..."
Sayfa 98 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
..hıçkırmaya başlıyordum nerdeyse. "Tut kendini, seninkisi nevrasteni!" dedim içimden.
Sayfa 24 - Cem Yayınevi NOBEL DizisiKitabı okudu
Örsümde koca koca demirlerim var dövülecek. Ben bu ormanlara yalnızlık ve dövülecek demirlerim için geldim; içimde birkaç iri demir var dövülecek ve korlaşıyor gitgide...
Sabah Gazetesi Nobel Serisi Cem Yayınları (Türkçeleştiren - Behçet Necatigil)Kitabı okudu
İnsan yaşlandı mı hayatı paylaşmaktan el çeker, artık yalnız anılarla beslenir.
Sabah gazetesi nobel serisi cem yayınları (türkçeleştiren- behcet necatigil)Kitabı okudu
Kadına gelince, bütün bilgelerin oldum olası bildikleri gibi, anlayıştan yana olabildiğince fakirdir; fakat sonsuzluktan yana zengin, kendini beğenmişlikten, düşüncesizlikten yana zengin... Kadında çocuktan çok şey vardır, ama çocuktaki masumiyetten hiç bir şey...
Sabah Gazetesi Nobel Serisi Cem Yayınları - Türkçeleştiren Behcet NecatigilKitabı okudu
Bilge ne anlar kadından?
Birincisi,ancak yaşlandıktan sonra bilge olmuştur,böyle olunca da kadını sadece anılarıyla tanır. İkincisi, kadını hiç tanımamıştır ki ona ilişkin anıları olsun!
Sayfa 301Kitabı okudu
Hayatımda epey yer dolaştım, alıklaştım artık,soldum kurudum. Ama ihtiyarların o sakat inancı yok bende,neysem oyum,bilgeleşemedim ben; günün birinde bilge olacağımı da hiç sanmıyorum.Bir çöküntü işaretidir bu. Ben Tanrı’ya yaşadığım hayat için şükrediyorsam,yaşlanmakla daha da olgunlaştığımdan değil,yaşamaktan daima sürekli bir haz duyduğum da ondan. Yaşlanmak bir olgunluk vermez insana; yaşlanmak insanı sadece ihtiyarlatır, o kadar!
Sayfa 298Kitabı okudu
Her gün yiyecek içecek bulamayan, giyecek elbise ayakkabı, barınacak yer yurt darlığı çeken bir göçebe: bu nimetlerden yoksunsa yalnız hafif bir üzüntü duyar. Bir kapı kapanırsa bir başka kapı açılır. Ama o başka kapı açılmadı mı insan Tanrı’yı bağışlamaz olur, o zaman her şeyi göze alır. Kadere yüklenir: yani omuz çöker bükülür, eh, et ve kan biraz acı duyar bundan; saçları ağarır. Göçebe bir adama ‘’Güzeldi yaşamak’’ der, sürdüğü hayat için tanrıya şükreder.
Sayfa 297Kitabı okudu
