Gökyüzü | Reşat Nuri Güntekin
Kitap Açıklaması
Romanda 60 yaşında bir adamın mazisinin olmadığını anlaması ve sonuna kadar savunduğu düşüncelerinden çaresiz kaldığı bir anda vazgeçmesi anlatılıyor.
Gökyüzü'nü okurken, bir ömrün upuzun dramını ürpererek izleyecek ve okuduklarınızdan önemli hayat dersleri çıkaracaksınız. Birçok şeyi yaşamadan, birçok düşü gerçekleştirmeden yaşlanan insanların, o hüzünlü dünyasında dolaşıp sarsılacaksınız. Yoğun bir sevgi serüveninin dile getirildiği bu kitabı unutamayacaksınız.
"Adamın biri sabaha kadar hastanın başında bekledi. Sabahleyin hasta iyi olup ayağa kalktı; hastayı bekleyen öldü."
"Geceleri gündüzden ne kadar başkayız, yağmurlu gecede, açık gecede, aylı gecede, aysız gecede, umduğumuz, sevdiğimiz, yorgun, sarhoş yahut hasta olduğumuz, yakınlarımızdan birini kaybettiğimiz gecelerde ne kadar başka insanlarız..."
60yqşında bir adamın ihtiyarlık günlerinden bahsediyor. yaşamını sorguluyor. Adamın başından siyasi olaylar geçmiş. Sürgünden sonra sevimi evlatlık alıyor. Onun hastalığının kendinde yaptığı tesir ve değişiklikleri anlatıyor. Mayangalardan kısa kısa söz ediyor.
Tabiatta hiç bir şeyin sonbaharı insanınki kadar zengin ve parlak olmuyor. Sonbahar meraklısı şairler bilmem neden onu “Kuytu ormanlar, ıssız dereler nâ’ş– i evrak ile dolu” lâflarda aramaya giderler de insanların yüzünde seyretmeyi akıl etmezler.
Benim bildiğime göre insanların müşterek bilgileri ne kadar çoğalırsa birbirleriyle anlaşmaları o kadar güçleşir, aralarındaki uçurum o kadar genişler.
Ve Bu güneş memleketinde uçsuz bucaksız bir tünele dalmış gibiyim. Önümde en ufak bir ümit ışığı görmüyor, ölünceye kadar bu karanlık içinde yaşayıp gideceğim sanıyordum.