Bir keresinde babamı, dünya biz onu anlamsızlaştırana kadar hakkında düşünelim diye var, derken duydum — sonra, ancak bundan sonra hayat başlayabilirmiş. 'Hayat'la ne kastettiğini bilmiyorum ama zaman zaman günün birinde 'uyanacağımı' hissediyorum. Nasıl olacağını hayal edemesem de. Ama öncesinde mucizeler olmalı diye düşünüyorum hep.
Herkül'ün bir hileyle dev Atlas'tan, müsaade et de başıma ip sarayım, bu korkunç yük yüzünden beynim patlamasın, diye ricada bulunarak kendini kurtarması gibi, belki bu güçlüğü atlatmanın da karanlık bir yolu vardı.
Yavaş yavaş, katlanılmaz bir çaresizlik hissi beni ele geçirmeye başlıyor.
Sonra ne oldu, bilmiyorum. Ben mi kendi rızamla direnmekten vazgeçtim, yoksa bana baskın gelip ağzımı mı tıkadı düşüncelerim?
Ya biz canlılar da bu kağıt kümeleri gibi bir şeysek? Yoksa görünmeyen, bilinmeyen bir rüzgar da bizi sağa sola sürükleyip, biz saf saf kendi özgür irademize sahip olduğumuzu sanırken, eylemlerimizi belirliyor olmasındı?