Ve “Gölge Kadın” kitabımın gecikmiş yorumuna geçiyorum.
Yazarın okuduğum ilk kitabı.
Az Romantizm, bolca aksiyon ve gizemle harmanlanmış bir hikaye.
İlk başlarda durağan ilerlese de sonrasında hikâye tam gaz aksiyonla beni sardı.
Lizzy 3 yıldır robot gibi bir hayat yaşıyordur. Sabah işe gitmesinden, öğle yemeğinden, alışveriş için gittiği yerlerden tutun da her şeyi programlanmış gibi…
Bir sabah uyandığında aynaya bakar ve kendi yüzünü tanıyamaz. Aynada gördüğü yüz kesinlikle ona ait değildir.
Bunun üzerine şiddetli bir baş ağrısı ve kusma başlar, çünkü her hatırladığı bilgi ona bu işkenceyi çektiriyordur.
Sonraki günlerde ise gözetlendiğini, dinlendiğini ve takip edildiğini hissetmeye başlar. Bir şeyler ters dir ve o olduğu kişi olmadığının farkındadır ancak tam olarak hatırlayamadığı için olayları henüz çözemez.
İki farklı grup tarafından dinlenmekte ve izlenmekte olan Lizz için hayat tehlikeli olmaya başlar. O hatırladıkça, ona Denek C diyen peşindeki adamlar da harekete geçerler ve saldırı başlar.
Diğer yandan onu korumak isteyen eskiden sevgilisi olan Adamı da düşmanlarından sanması işlerin iyice karışmasına neden olur.
Bundan sonrası bolca aksiyon, heyecan ve kovalamaca…
Lizzy ne oldu ? Hafızası nasıl silindi ve niye bir başkasının yüzüne sahip?
Tüm bu soruların cevabı için kitabı okumalısınız…
Kitabın yarısından sonra temposu yükseldi ve heyecan dolu ilerledi hikaye.
Sonlara doğru ise romantik kısımlar vardı ki, ikisinin karşılaşma anı ve hatıraların canlanması, çok güzeldi :)
Ve en sevdiğim finallerden biri ile bitti :)
Ben beğendim, bu tür sevenlere tavsiye ediyorum.
