Gönül Hanım Gönderileri

Gönül Hanım kitaplarını, Gönül Hanım sözleri ve alıntılarını, Gönül Hanım yazarlarını, Gönül Hanım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nitekim İslamiyet'in Yemen ve Useyir taraflarındaki anlaşılışıyla, Kazan'da, İstanbul'da, Cava'da uygulanışı arasında da büyük farklar var. Mısır bölgesinde bir şeyh, kendinden manevi yardım isteyen bir Arap'ın ağzına tükürür. Bu pis hareket, bir tür bolluk aşılama sayılır. Sanmam ki İstanbul'da, hatta Anadolu'da bir cahil Türk, bu türlü davranışa katlanabilsin.
(Buğdu) kelimesinin aslı, sağlam ve mukaddes anlamına gelen "boğa"dan türemiştir. Vaktiyle Türkler öküze ve boğaya tapınırlardı. Boğa sözcüğü İslâvcaya "Boğo" şeklinde geçmiş ve ve Tanrı anlamında kullanılmıştır. Nitekim öküz kelimesi de oğuz, yavuz, uğuz, oks, öküz, ogüst tarzında Latince, Almanca, İngilizce ve Macarcaya geçmiştir.
Reklam
Tatar genci, kendisini tanıttı: -Ali Bahadır Kaplanof... Kız kardeşim, Gönül Kaplanof! Subay, sakin ama metin bir asker tavrıyla yanıt verdi: -Niçin Kaplanof? Kaplanoğlu demek daha doğru olmaz mı? Ali Bahadır Bey, tanışmanın ilk dakikasında, hiç beklemeden karşılaştığı bu karşı çıkış üzerine biraz durdu ve yutkundu. Ama kız kardeşi atıldı ve içtenlikle Tolun'un dilediği yanıtı verdi: -Subay beyin hakkı var. Taklide, benzeşmeye neden ne?.. Bizim de bir büyük ulusumuz, tarihimiz, varlığımız yok mu? Baştan başa bütün Asya'yı, bir kısım Afrika'yı, Fransa sınırlarına dek Avrupa'yı ele geçiren bizim ırkımız olduğu hâlde, bu soyluluğu ne çabuk gönlümüzden çıkardık?.. Biz benliğimizi tanımazsak, kimse bizi tanımaya yanaşmaz. Başkasının artığını yiyen, giysisini giyen saygıyı hak etmiyor... İşte, ben kartımı düzeltiyorum! Çantasından, güzel, küçük, deri bir cüzdanın içinden çıkardığı kartvizitlerinin son sözcüklerini şöyle değiştirdi: Kaplankızı. Şimdi şaşırma sırası, Mehmet Tolun'a gelmişti. Nasıl oluyor da, yirmi dört yaşında sandığı bu Sibiryalı Tatar kızı, bu denli akılcı bir görüş belirtebiliyordu. Bu şaşkınlık çok sürmedi. Bir iki dakika sonra anladı ki Gönül Hanım, Paris Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni bitirmiş... Ali Bahadır Bey susuyor, düşünüyordu. Sonunda: - Evet, dedi, hakkınız var. ...
Kitaplar birer birer karıştırılıyor, yaprakları kesiliyor, resimlere bakılıyor, dil ve coğrafya hakkında genel düşünceler öne sürülüyordu. Mehmet Tolun, alçak gönüllü bir tavır takınarak: - Evet, dedi. Çin tarihçilerine göre, aslı Türk olan "Hiungnu'lar ki bunlara Avrupalılar "Hun" derler ve Macaristan'ın diğer adı da
112 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Gönül Hanım'da yazar, Orta Asyayı tanıtarak, Türklerin orada önemli bir hâkimiyet ve medeniyet kurdukları düşüncesini anlatmaktadır. Kitapta kahramanlarımızın uluslarının tarihini aydınlatmak için Orta Asya'ya yaptıkları maceralı yolculukları anlatılmaktadır. Bu insanların yolculuk bir ideali gerçekleştirmek yolculuğudur. Bu ideal ise Orhun Abidelerini bulma, tanıma idealidir. Romanda, tarih, macera ve aşk hepsi bir arada. Kitapta benim en sevdiğim şey Gönül'ün kültürü ve bilgi birikimi oldu. O dönemleri anlatan bi çok kitapta olduğu gibi Türk kadınlarının aslında kendilerini o dönem bile nasıl geliştirdiklerini görüyoruz. Ve buna hayran olmamak mümkün değil. Severek okuduğum bir kitap oldu, herkese de tavsiye ederim. İyi okumalar.
Gönül Hanım
Gönül HanımAhmet Hikmet Müftüoğlu · Ema Kitap · 20161,599 okunma
İnsanların yüreğinde hırs ve çıkar düşüncesi var oldukça savaş tehlikesi de hep olacaktır.
Sayfa 90 - Ema KlasikKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.