Selamun aleykum
"Her tanıyan bilir, ama her bilen tanımayabilir. " cümlesi ile kitaba başlayan kıymetli yazar aslında kitabı özetlemiş bulunuyor. Biz bu ifadeyi, Efendimiz (sas) karşısındaki durumumuz için de söyleyebiliriz. Bugün iki milyara yakın İslam ailesinin kaç ferdi gerçekten Peygamber Efendimiz'i hakkıyla tanıyor? Bunun hesabını yapmamız zor ama şunu biliyoruz ki bu koca ailenin her ferdi onu(sas) bilmektir. O'nu bilenler çoğunlukta, ama tanıyanların o çoğunlukta olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz...
Peygamberimizin görevleri, yetkileri, sorumlulukları ve bunların sınırlarını
. Tebyîn
. Tebliğ
. Davet
. Talîm
.Tezkîye
Başlıklarını tek tek ele alıp incelenmiş.
İnsanın yaratılış gayesi kulluktur. Kulluk kalbin tasdiki, bedenin ameli ve dilin ikrarı ile mümkündür. Ancak çoğu zaman yaratılış amacını unutan insan, gayesizliklere düşmektedir. İşte insanın bu özelliğini çok iyi bilen Rabbimiz, ona kitaplar ve peygamberler göndererek içine düştüğü bu halden kurtarmak ister. Rabbimiz buyurur ki:" İnsan, kendisini başıboş bırakılacağını mı sanır!" Hz. Peygamber de (sas) de insana hep başıboş yaratılmadığını, bu hayatın bir anlamı olduğunu, hayatta var oluşun bir gayesinin varlığını her daim hatırlatır.
Peygamber efendimiz (sas) insanların çoğu sıhhatin ve boş vaktin kıymetini bilmezler. Buhari, Rikak, 1: Tirmizi, Zühd, 1
Gidenler gelmiyor maalesef vaktimizi Alemlerin Rabbi olan Allah'a adayarak değerli geçirmek duasıyla
Es-selam dost
