Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Görünmez Kentler

Italo Calvino

Görünmez Kentler Gönderileri

Görünmez Kentler kitaplarını, Görünmez Kentler sözleri ve alıntılarını, Görünmez Kentler yazarlarını, Görünmez Kentler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşüncelerimizi yayan araçlar... düşünmemizi engellemeye çalışıyordu.
Üretim-tüketim ideolojisi, özgürlük ve yaratıcılık olanaklarını tümüyle almıştı bireyin elinden. Kültürel veya politik en köktenci yanıtlar, en tümel karşı çıkışlar düzenin bir parçası oluyor, "düşüncelerimizi yayan araçlar... düşünmemizi engellemeye çalışıyordu"
Keşke her şey böyle ikiye bölünebilse... böylece herkes bön ve cahil bütünlüğünden kurtulabilse. Bir bütündüm ben ve her şey doğal, karmakarışık ve anlamsızdı gözümde; her şeyi gördüğümü sanıyordum, oysa gördüğüm bir kabuktu yalnızca. Eğer bir gün kendinin yarısı olabilirsen, ki bunu bütün gönlümle dilerim, bütünlüğü olan beyinlerin sıradan zekâsını aşan şeyleri anlayacaksın. Kendi yarını ve dünyanın yarısını yitirmiş olacaksın, ama geride kalan o yarı, bin kez daha derin, daha değerli olacak. Hatta her şeyin sana benzer şekilde ikiye bölünüp parçalanmasını isteyeceksin, çünkü güzellik, bilgelik ve adalet parçalardan oluşan şeyde vardır.
Reklam
"Tüm amblemleri tanıdığım gün," diye sordu Marco'ya "imparatorluğuma sahip olabilecek miyim nihayet? " Venedikli: "Hiç heveslenme Hünkârım: o gün sen kendin amblemler arasında amblem olacaksın."
Aynanın yüzeyinde değerli görünen her şey yansımaya dayanamaz.
Ve Polo: “Biz canlıların cehennemi gelecekte var olacak bir şey değil, eğer bir cehennem varsa, burada, çoktan aramızda; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yan yana durarak yarattığımız cehennem. İki yolu var acı çekmemenin: Birincisi pek çok kişiye kolay gelir: cehennemi kabullenmek ve onu görmeyecek kadar onunla bütünleşmek. İkinci yol riskli: sürekli bir dikkat ve eğitim istiyor; cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var, onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek.”
Sayfa 204 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Belki de dünyadan geriye çöplüklerle kaplı belli belirsiz bir yer, bir de Yüce Han'ın sarayının asma bahçesi kaldı. Onları birbirinden ayıran bizim gözkapaklarımız, ama hangisi içeride hangisi dışarıda belli değil.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Yüce Han tüm ağırlıklarıyla dünyanın ve insanlığın üstüne çökmüş kentlerle kaplı, zenginlik ve tıkanıklıkla yüklü, süs ve görevlerle tıkış tıkış, mekanizma ve hiyerarşi ile karmakarışık, şiş, gergin, ağır bir imparatorluğu seyrediyor.
Sayfa 117Kitabı okudu
Ama, yarım yamalak konuşmasıyla habercisinin aktardığı her olayı, her haberi imparatorun gözünde bunca değerli kılan, ikisinin de etrafında yaratılan o özgür alan, sözcüklerin doldurmadığı o boşluktu.
"Hep başın arkaya dönük mü ilerlersin sen?" ya da "Gördüğün şey hep geride kalan mıdır?" ya da daha doğrusu "Yalnız geçmişe mi senin yolculuğun?"
Benim yolculuklarımın amacı şu: Zar zor da olsa hâlâ seçilebilecek mutluluk izlerini tarayarak, mutluluğun kıtlığını saptıyorum. Etrafında ne kadar karanlık var bunu bilmek istiyorsan, gözlerini kısıp uzak, zayıf ışıklara bakmalısın.
Reklam
İnsan kendi eliyle altüst ettiği dünyanın düzenini yeniden kurmuştu sonunda; onu tehlikelere atacak başka hiçbir canlı türü kalmamıştı.
Eğer bir cehennem varsa, burada, çoktan aramızda; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yan yana durarak yarattığımız cehennem.
Ama beni dinleyen duymak istediğini duyar yalnızca.
Ne belleğin değişken sisleri, ne de kuru saydamlığıydı bu, kentlerin üstünü bir kabuk gibi saran yanmış yaşamların yanık kalıntıları, artık akmayan bir yaşam cevheriyle şişen sünger, hareketin hayaliyle taşlaşmış yaşamları donduran geçmişin, şimdinin ve geleceğin tıkanmışlığıydı.
Biliyorum, benim bakışım, düşüncelere boğulmuş, dalgın birinin bakışı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.